Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda sahteciliğine karşı yürüttüğü denetimlerde yeni bir taklit ve tağşiş listesi yayımladı. Listede, ünlü bir peynir markasının tam yağlı eritme peynirinde (üçgen peynir) düşük yağ oranı tespit edilmesi büyük yankı uyandırdı.
Süt ürünlerinde sıkça görülen bu hile, firmaların maliyetleri düşürmek için süt yağını azaltıp bitkisel yağ eklemesiyle ortaya çıkıyor. Gıda Denetim Uzmanı Nurten Sırma, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Vatandaş maddi olarak aldatılıyor, besin değeri kaybı yaşanıyor,” dedi. Peki, bu hile neden yapılıyor, düşük yağ oranlı ürünler sağlığa zararlı mı ve vatandaşlar ne yapmalı? İşte detaylar ve uzman önerileri!
Süt Ürünlerinde Hile furyası: Ünlü Marka İfşa Oldu
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 1 Ekim 2024’ten bu yana yayımladığı taklit ve tağşiş listelerinde 138 süt ürününde düşük yağ oranı tespit edildi. Son listede, özellikle zincir marketlerde satılan bir peynir markasının “tam yağlı” diye pazarlanan eritme peynirinde yağ oranının mevzuata aykırı şekilde düşük olduğu belirlendi. Bakanlık, bu tür sahtecilikleri guvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresinde anlık olarak kamuoyuyla paylaşıyor, böylece tüketicilerin güvenilir gıdaya erişimi hedefleniyor.
Süt ürünleri arasında peynir, tereyağı, yoğurt ve kaymak gibi ürünlerde düşük yağ oranı ve bitkisel yağ kullanımı en yaygın hileler arasında. Örneğin, İzmir’de bir firmanın kaymağında düşük yağ oranı ve bitkisel yağ tespit edildi, çörek otlu beyaz peynirde ise süt yağı yerine bitkisel yağ kullanıldı. Bu hileler, tüketicilerin hem maddi hem de sağlık açısından zarar görmesine neden oluyor.
Neden Düşük Yağ Oranı? Firmaların Kirli Oyunu
Gıda Denetim Uzmanı Nurten Sırma, süt ürünlerindeki hilelerin temel nedenini maliyet düşürme çabası olarak açıklıyor ve “Süt yağı, ürünün en değerli bileşenidir. Firmalar, bu yağı kaymak veya tereyağı gibi yüksek kârlı ürünlerde kullanmak için peynirde azaltıyor,” ifadelerini kullanıyor. Peynir tebliğine göre tam yağlı, yarım yağlı ve az yağlı ürünlerde belirli yağ oranları zorunlu. Ancak bazı firmalar, bu oranların altına inerek ya süt yağını eksik kullanıyor ya da maliyeti düşürmek için bitkisel yağ (örneğin palm yağı) ekliyor.
Sırma, “Bu, vatandaşın parasının karşılığını alamaması demek. Tam yağlı diye aldığı ürün, aslında düşük yağlı veya bitkisel yağ karışımlı çıkıyor,” diyerek tüketicilerin maddi olarak aldatıldığını vurguluyor. Bakanlık verilerine göre, tereyağında da benzer hileler görülüyor; örneğin, yayık tereyağında yasal yağ oranının altında üretim yapan firmalar ifşa edildi.
Düşük Yağ Oranlı Ürünler Sağlığa Zararlı mı?
Süt yağında eriyen A, D, E ve K vitaminleri, süt ürünlerinin besleyici değerini artırıyor. Düşük yağ oranı, bu vitaminlerin eksikliğine yol açarak ürünün sağlık faydalarını azaltıyor. Sırma, “Süt yağını çalıp yerine bitkisel yağ eklemek, besin değerini düşürüyor. Sağlık açısından direkt bir tehlike yaratmasa da uzun vadede dengesiz beslenmeye katkıda bulunabilir,” diyor. Özellikle bitkisel yağların kalitesiz olması durumunda, trans yağ gibi riskler de ortaya çıkabiliyor.
Bakanlık, bazı peynirlerde natamisin (küf önleyici bir katkı maddesi) ve nişasta gibi sağlığa zarar verebilecek maddeler tespit etse de düşük yağ oranı genellikle besin kaybı ve maddi aldatmaca olarak değerlendiriliyor. Ancak, açıkta satılan veya kaynağı belirsiz ürünlerde bakteri üremesi gibi ek sağlık riskleri de mevcut.
Vatandaş Hileyi Nasıl Anlar?
Sırma’ya göre, düşük yağ oranını damak tadıyla tespit etmek zor. “Sürekli aynı ürünü alan bir tüketici, lezzet farkını hissedebilir, ancak bu sadece bir şüphe uyandırır. Kesin sonuç için laboratuvar analizi gerekir,” diyor. Tüketiciler, ürünün alışılmadık bir tat, koku veya dokuya sahip olduğunu fark ederse, bunu bir işaret olarak görebilir. Örneğin, peynirin fazla sulu olması, tereyağın kolayca dağılması veya kaymağın beklenen kremamsı yapıyı taşımaması hileye işaret edebilir.
Şüpheli Ürünler İçin Ne Yapılmalı?
Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin şüpheli ürünleri ALO 174 Gıda İhbar Hattı’na bildirmesini öneriyor. Sırma, “Vatandaş, ‘Bu ürünün tadı farklı, içeriğinde eksiklik olabilir’ diyorsa, ALO 174’ü arayarak analiz talep edebilir. Bakanlık, ürünü laboratuvarda inceleyerek hile olup olmadığını belirler,” diyor. Ayrıca, WhatsApp üzerinden 0 501 174 01 74 numarasına ihbar yapılabiliyor.
Bakanlık, 2012’den bu yana 1.887 firmaya ait 4.164 ürünü taklit ve tağşiş listesinde ifşa etti. Tüketicilerin bu listeyi düzenli kontrol etmesi, güvenilir markaları tercih etmesi öneriliyor.
Tüketicilere Önemli Uyarılar: Bu Ürünlerden Uzak Durun!
Sırma, vatandaşlara şu önerilerde bulunuyor:
Açıkta Satılan Ürünlere Dikkat: “Falanca köyün tulum peyniri” gibi kaynağı belirsiz, açıkta satılan süt ürünlerinden kaçının. Bunlarda sıkça düşük yağ oranı ve bakteri riski tespit ediliyor.
Etiket Kontrolü: Ambalajlı ürünlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın işletme onay numarasını veya İşletme Kayıt Numarası’nı (İKN) arayın.
Son Tüketim Tarihi: Süt ürünlerinde son tüketim tarihini mutlaka kontrol edin. Bozulmuş ambalajlı ürünler satın alınmamalı.
Güvenilir Markalar: Bakanlığın ifşa listesinde yer almayan, düzenli denetlenen markaları tercih edin.
Şüpheli Ürün İhbarı: Tadında veya dokusunda anormallik fark ederseniz, ALO 174’ü arayarak şikâyette bulunun.
Bakanlığın Mücadelesi: Denetimler Artıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda sahteciliğini önlemek için denetimlerini sıkılaştırdı. 7.500 personelle sahada aktif olan Bakanlık, cezaları da caydırıcı hale getirdi. Taklit ve tağşiş yapan firmalara 50 bin TL’den 2 milyon TL’ye kadar idari para cezası, hapis cezası ve sektörel faaliyetten men cezası uygulanabiliyor. Bakan İbrahim Yumaklı, yeni bir sistemle ifşa listelerinin anlık güncellendiğini duyurdu, böylece tüketiciler hileli ürünlere karşı daha hızlı bilgilendiriliyor.
Güvenilir Gıda İçin Ne Yapılmalı?
Bakanlığın taklit ve tağşiş listesi, tüketicilerin bilinçlenmesi için kritik bir adım. Ancak, Gıda Mühendisi Bülent Şık’a göre, cezaların daha caydırıcı olması ve kimyasal kalıntı denetimlerinin artırılması gerekiyor. Tüketiciler, ALO 174 Gıda İhbar Hattı’nı aktif kullanarak denetim sürecine katkıda bulunabilir. Güvenilir gıda için etiket okuma alışkanlığı kazanmak, kaynağı belirsiz ürünlerden kaçınmak ve Bakanlık listelerini takip etmek büyük önem taşıyor.