Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesindeki Pahalgam kasabasında meydana gelen kanlı saldırının ardından bölgedeki gerilim tırmanıyor. Pakistan, yaşanan gelişmeler üzerine ABD Başkanı Donald Trump’a dikkat çeken bir çağrıda bulundu.

“Keşmir, Nükleer Tehlikenin Merkez Üssü”

Beyaz Saray'dan kritik 'nadir elementler anlaşması' açıklaması
Beyaz Saray'dan kritik 'nadir elementler anlaşması' açıklaması
İçeriği Görüntüle

Pakistan’ın Washington Büyükelçisi Rıdvan Said Şeyh, Newsweek’e verdiği röportajda, Keşmir sorununu "nükleer anlamda dünyanın en tehlikeli çatışma noktası" olarak tanımladı. Büyükelçi Şeyh, Trump’a seslenerek, bölgede gerilimin düşürülmesi için arabulucu olmasını istedi. “Eğer bir dünya lideri gerçekten savaşları bitirmeyi ve barışı miras bırakmayı amaçlıyorsa, Keşmir bundan daha çarpıcı bir mesele olamaz.” dedi.

Pakistan Ordusu Saha Hazırlığında

Diplomatik mesajlar verilirken Pakistan Silahlı Kuvvetleri, Hindistan sınırına yakın bölgelerde geniş kapsamlı askeri tatbikatlar başlattı. Ordu Sözcülüğü (ISPR) tarafından yapılan açıklamada, bu tatbikatların, savaş hazırlığı ve yeni nesil silah sistemlerinin entegrasyonunu test etmek amacıyla düzenlendiği belirtildi.

Tatbikatları yerinde inceleyen Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Asım Munir, ordunun her türlü acil duruma karşı “en üst düzeyde hazırlıklı” olduğunu vurgulayarak, “Herhangi bir askeri maceraya anında ve güçlü bir yanıt verilecektir. Pakistan toprak bütünlüğünü sonuna kadar koruyacaktır.” dedi.

Hindistan’dan Sert Karşılık

Gerilimi artıran bir diğer açıklama da Hindistan’dan geldi. Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Pahalgam saldırısının faillerinin mutlaka adalete teslim edilmesi gerektiğini söyledi.

X (eski adıyla Twitter) üzerinden paylaşım yapan Jaishankar, “Saldırının planlayıcıları ve destekçileri cezalandırılmalı,” ifadelerini kullandı.

Krizin Arka Planı

22 Nisan’da Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde gerçekleşen saldırıda 26 sivil hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Hindistan, saldırganların Pakistan’dan geldiğini ileri sürerek çok sayıda diplomatik ve ekonomik misillemede bulunmuştu. Pakistanlı diplomatlara sınır dışı talimatı verilmiş, vize hizmetleri askıya alınmış ve daha önce verilen vizeler iptal edilmişti.

Pakistan ise bu suçlamaları reddederek karşı hamleyle Hindistan’ın İslamabad’daki personel sayısını sınırladı. Ayrıca "İndus Suları Anlaşması" dışına çıkılması durumunu "savaş nedeni" olarak değerlendireceğini duyurdu ve iki ülke arasındaki tüm ticari faaliyetleri askıya aldı.