Washington güne skandal isimlerin tasfiyesiyle uyandı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve yardımcısı Alex Wong, Signal mesajlaşma uygulamasındaki hassas bilgilerin sızdırılması skandalındaki rolleri nedeniyle görevlerinden alındı. Yabancı basında geniş yankı bulan bu olay, Trump yönetiminin güvenlik protokollerindeki zafiyetleri ve casusluk iddialarını yeniden gündeme getirdi.
Signalgate Nedir? Skandal Nasıl Patlak Verdi?
Mart 2025’te, The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg, yanlışlıkla Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik ABD askeri operasyonlarının planlandığı bir Signal grup sohbetine eklendiğini açıkladı. Grupta, Başkan Yardımcısı JD Vance, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard gibi Trump yönetiminin kilit isimleri yer alıyordu. Goldberg, grupta paylaşılan mesajlarda Yemen saldırılarının zamanlaması, hedefleri ve silah sistemleriyle ilgili hassas bilgilerin yer aldığını ifşa etti.
Waltz, skandalın ardından tüm sorumluluğu üstlenerek, Goldberg’ün gruba nasıl eklendiğini açıklayamadığını belirtmiş, ancak telefonunda gazetecinin numarasının “teknik bir hata” sonucu kayıtlı olduğunu savunmuştu. Bu açıklama, hem Trump’ı hem de kamuoyunu tatmin etmekten uzak kaldı. İngiliz The Guardian gazetesi, Waltz’ın başka birini eklemek isterken yanlışlıkla Goldberg’ü gruba dahil ettiğini yazdı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Casus muydu?
Skandal, Waltz ve ekibinin yalnızca Signal üzerinden değil, kişisel Gmail hesapları üzerinden de hassas askeri bilgileri paylaştığının ortaya çıkmasıyla büyüdü. Washington Post, Waltz’ın yardımcısının, devam eden bir çatışmaya ilişkin askeri pozisyonlar ve silah sistemleri hakkında “son derece teknik” yazışmaları Gmail üzerinden yaptığını bildirdi. Bu durum, yabancı istihbarat servislerinin bu yazışmalara erişebileceği korkusunu körükledi. Elektronik Frontier Foundation’dan Eva Galperin, kişisel e-posta kullanımının “ciddi bir güvenlik açığı” olduğunu vurguladı.
Yabancı basında, özellikle İngiliz ve Avrupa medyasında, Waltz’ın bu skandalın ötesinde başka bir ülke adına casusluk yaptığına dair spekülasyonlar yer aldı, ancak bu iddialar henüz resmi bir doğrulama kazanmadı.
"Küçük Bir Aksaklık"
Başkan Trump, skandalın ilk günlerinde Waltz’ı savunmuş, olayı “küçük bir aksaklık” olarak nitelendirmişti.
Ancak Politico’ya konuşan kaynaklar, Trump’ın Waltz’ın telefonunda Goldberg’ün numarasının kayıtlı olmasından “öfkeli” olduğunu ve bu durumun casusluk şüphelerini artırdığını belirtti. Trump’ın, Waltz’ı görevden alarak hem iç baskıları hafifletmeyi hem de uluslararası arenada güven tazelemeyi hedeflediği düşünülüyor.
Beyaz Saray’ın şu anda Savunma Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi için yeni isimler aradığı bildiriliyor. The Guardian, Trump’ın dış politika ekibini yeniden yapılandırmak için acil toplantılar düzenlediğini yazdı. Demokratlar ise skandalı, Trump yönetiminin “beceriksizliği” ve “güvenlik ihmali” olarak nitelendirerek, Savunma Bakanı Hegseth’in de istifasını talep ediyor
Signal Nedir?
Signal, uçtan uca şifreleme ile güvenli iletişim sağlayan bir mesajlaşma uygulamasıdır. Metin mesajları, sesli/görüntülü aramalar ve dosya paylaşımı gibi özellikler sunar. Açık kaynaklıdır, gizliliğe önem verir ve kullanıcı verilerini minimum düzeyde toplar. Özellikle güvenlik ve mahremiyet odaklı kullanıcılar arasında popülerdir.
Avrupa Medyası Öfkeli
Avrupa medyası, skandalı “ABD’nin müttefiklerine karşı güvenilirlik krizi” olarak değerlendiriyor. Euronews, Signal’in güvenli bir uygulama olmasına rağmen, üst düzey yetkililerin hassas bilgileri ticari bir platformda tartışmasının “eşi benzeri görülmemiş bir hata” olduğunu yazdı.
Skandal, ABD’nin Yemen’deki operasyonlarının Avrupa için önemini de tartışmaya açtı. Grup sohbetinde, Vance’in “Avrupa’yı kurtarmaktan bıktık” diyerek saldırıları sorguladığı, Hegseth’in ise Avrupa’nın “bedavacı” tutumunu eleştirdiği mesajlar, transatlantik ilişkilerde gerilim yarattı.