Duayen gazeteci Uğur Dündar, Sözcü TV’de yayınlanan Arena programında, PKK’nın fesih kararında Turgut Özal’ın “derin devlet tarafından ortadan kaldırıldığı” iddiasına yanıt verdi. Özal’ın ölümüne bizzat tanıklık eden Dündar, “Kalp kriziydi, suikast değil” diyerek yıllardır süren spekülasyonlara açıklık getirdi. İşte Dündar’ın samimi ve çarpıcı açıklamaları…

PKK’nın İddiası Gündeme Bomba Gibi Düştü

Terör örgütü PKK, silahlı mücadeleyi bırakıp kendini feshettiğini açıklarken, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “derin devlet tarafından öldürüldüğü” iddiasını ortaya attı. Bu sözler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları alevlendirdi. Uğur Dündar, Arena’da bu iddiayı masaya yatırarak, Özal’ın ölümüne dair gerçekleri canlı tanık olarak anlattı.

Özal’ın Sağlık Sorunları: İlk Bypasslılardan Biri

Turgut Özal, Türkiye’nin ilk kalp bypass ameliyatı geçiren isimlerinden biriydi. ABD’de, ünlü Doktor Michael DeBakey tarafından ameliyat edilen Özal’a, doktoru tarafından sıkı uyarılarda bulunulmuştu: “Zayıfla, kolesterol üreten vücuduna dikkat et, beslenmene özen göster.” Ancak Dündar, Özal’ın bu uyarılara pek kulak asmadığını söyledi. “Yoğun tempoda çalışıyordu, beslenmesine dikkat etmiyordu,” diye de ekledi.

Bir Anı: Semra Özal’ın Nohutlu Pilavı

Dündar, Özal’la geçirdiği bir anıyı içtenlikle paylaştı. Kendisi ve gazeteci Ertuğrul Özkök, Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanı konutunda Özal’la röportaj için bir araya geldiğini belirtti. Semra Özal, “Çocuklar, yemeği ben yapacağım,” diyerek mutfağa girmiş ve nohutlu pilav ile salata hazırlamıştı. Ancak yemekte kullanılan ağır yağ, Dündar’ın midesini günlerce rahatsız etmiş. Usta gazeteci, “İkramda kusur etmediler, ama Özal’ın beslenme tarzı sağlığına zarar veriyordu,” şeklinde anısını paylaştı.

Özal’ın Son Günleri: Yorucu Tempo ve Ağır Yemekler

Özal, vefatından kısa süre önce Türk Cumhuriyetlerine bir gezi yapmıştı. Oradaki et ağırlıklı yemekler ve yoğun program, zaten hassas olan sağlığını daha da zorladı. Türkiye’ye döndüğünde, yüksek kolesterol ve trigliserid gibi sorunlar birikmişti. Dündar, “Özal, bu tempoyla kalp rahatsızlığını tetikledi,” diyerek ölümün doğal nedenlerle gerçekleştiğini vurguladı.

Zehirlenme İddiaları: Titiz Araştırmalar Sonuçsuz Kaldı

Özal’ın ani ölümü, yıllardır “zehirlenme” ya da “suikast” iddialarını gündemde tuttu. Dündar, bu iddiaların araştırıldığını ve hem Türkiye’de hem de yurt dışında yapılan analizlerde zehirlenmeye dair hiçbir bulguya rastlanmadığını açıkladı. Usta gazeteci, “Özal’ın yakınları bile örnekleri yurt dışına gönderdi ama sonuç değişmedi: Kalp krizi,” dedi. Dündar, bu bulguların spekülasyonları çürüttüğüne inanıyor.

Kartal Demirağ Suikast Girişimi: Gerçekler Ne?

Dündar, Özal’a 1988’de Kartal Demirağ tarafından düzenlenen suikast girişimini de ele aldı. Demirağ’ın kullandığı tabancanın ilkel olduğunu, ilk iki mermiden sonra mutlaka tutukluk yaptığını anlatıyor. “Beş kurşunu vardı, hepsi farklı marka. Bir örgüt suikastçısı böyle bir silah kullanmaz,” diyor. İddialara göre, salonda makineli tüfekli başka bir kişi vardı, ancak kargaşada kaçtı. Dündar, kendi araştırmalarına dayanarak bu iddiaların doğru olmadığını ve Demirağ’ın bireysel bir eylemde bulunduğunu belirtiyor.

Özal’ın Affı: Kuşku Olsaydı Soruştururdu

Kartal Demirağ, dört yıl hapis yattıktan sonra Özal tarafından affedildi. Dündar, “Eğer Özal’ın suikastta derin devlet kuşkusu olsaydı, soruşturmayı derinleştirirdi. Ama o, Demirağ’ı affetti,” diyerek bu olayın da suikast iddialarını çürüttüğünü savunuyor.

ABD'den Türkiye'ye 305 milyon dolarlık füze satışı onayı!
ABD'den Türkiye'ye 305 milyon dolarlık füze satışı onayı!
İçeriği Görüntüle

Dündar’dan Net Mesaj: Özal Kalp Krizinden Öldü

Uğur Dündar, Özal’ın ölümüne dair tüm iddiaları titizlikle araştırdığını ve haber yaptığını aktardı. “Canlı tanık olarak söylüyorum: Özal, kalp krizinden, sağlık sorunlarının birikiminden hayatını kaybetti,” dedi. Terör örgütü PKK’nın “derin devlet” iddiasına karşı net bir duruş sergileyen Dündar, spekülasyonların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Turgut Özal’ın ölümü, yıllardır tartışılıyor ve muhtemelen tartışılmaya devam edecek. Ancak Dündar’ın tanıklığı, bu tarihi olaya dair önemli bir ışık tutuyor.