TBMM Başkanı Kurtulmuş, Papa Franciscus'un cenaze töreni için Vatikan'da
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Papa Franciscus'un cenaze töreni için Vatikan'da
İçeriği Görüntüle

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık avukatları, mahkeme hakimi hakkında Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) şikâyette bulundu.

Avukatların HSK’ya sunduğu dilekçede, sanıkların susma ve diğer haklarının hatırlatılmadan savunmaya geçildiği, iddianamenin savcı tarafından okunmadığı, davaya ilgisiz bir derneğin katılan olarak eklendiği ileri sürüldü. Ayrıca, sanıklara isnat edilen suçun alt sınırının 6 ay olmasına rağmen, tutukluluk süresinin 7 ayı geçtiği vurgulandı. Bu gerekçelerle duruşma hakimi hakkında soruşturma açılması talep edildi.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde, 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içerisinde, üzeri 30, 25 ve 20 kiloluk taşlarla örtülüp çalılıkların arasına gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.

Olayla ilgili olarak Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yapılan incelemelerde Salim Güran’ın aracında Narin’e ait DNA ve kıl örnekleri tespit edilirken, komşu Nevzat Bahtiyar, cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf etti.

Sanıklar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. 28 Aralık’ta görülen davanın ikinci duruşmasında mahkeme, Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

‘Suçluyu kayırma’ suçlamasıyla 15 kişi hakim karşısında

Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin ana davanın ardından, olayla bağlantılı olarak yürütülen başka bir soruşturmada da önemli gelişmeler yaşandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy ile Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya hakkında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla iddianame hazırladı.

Ayrıca, tutuksuz şüpheliler Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran hakkında da aynı suçlamayla Diyarbakır 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Öte yandan, 15, 16 ve 17 yaşlarında olan M.G., İ.K. ve R.A. hakkında hazırlanan iddianame de Diyarbakır 2’nci Çocuk Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İlerleyen süreçte her iki dosya birleştirilerek sanıkların birlikte yargılanmasına karar verildi.

Narin Güran cinayetine ilişkin 6’sı tutuklu, 15 sanığın 'Suçluyu kayırma' suçundan 14 Nisan'da 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 9 saatin sonunda mahkeme başkanı, tutuklu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı 25 Nisan’a erteledi.

Sanık avukatları mahkeme hakimini HSK'ya şikayet etti

Davaya ilişkin olarak sanık avukatları, yargılamada usule aykırı işlemler yapıldığını öne sürerek mahkeme hâkimini Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etti. Sanık avukatları adına Avukat Mustafa Demir imzasıyla hazırlanan dilekçe, HSK'ya gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığı Muhabere Bürosu’na teslim edildi.

Dilekçede, duruşmanın ses ve görüntü kaydıyla kayıt altına alındığı belirtilerek, "“Duruşma teknik imkanlar kullanılmak suretiyle kayıt altına alınmıştır. Ses ve görüntü kaydı alınan dava dosyasının duruşmasında bir kısım meslektaşlarımızın ifade ettiği üzere sanıkların sorgu/savunması alınmadan önce iddianamenin okunması, sanıkların yasal haklarının hatırlatılması gerektiği belirtilmesine karşın duruşma hakimi tarafından sanıkların susma hakkı ve diğer hakları hatırlatılmadan, ayrıca savcı tarafından iddianame okunmadan sanıkların savunmasına geçilmiştir. Bu hususa ilişkin itirazlarımız duruşmaya ilişkin görüntü ve ses kayıtlarının temini halinde görülecektir. Ancak sonradan UYAP'a yüklenen duruşma tutanağında sanki CMK m.147’de belirtilen haklar hatırlatılmış gibi duruşma tutanağı düzenlenmiştir. SEGBİS kayıtlarının temini, duruşmadaki avukatların ve sanıkların bilgisine başvurulması halinde CMK m.147’de belirtilen haklar hatırlatılmadan ve iddianame dahi okunmadan sanıkların savunmasının alındığı anlaşılacaktır.” ifadelerine yer verildi.

Dilekçenin tamamında, sanıkların susma hakkı ve diğer hakları hatırlatılmadan, savcı tarafından iddianame okunmadan savunmalara geçildiği, ilgisiz derneğin davaya katılan olarak dahil edildiği ve sanıkların yargılandıkları suçun kanundaki alt sınırının 6 ay olduğu, ancak tutuklulukta geçirdikleri sürenin 7 ayı aştığı belirtilerek, duruşma hakimi hakkında soruşturma açılması talep edildi.

ü

ü

Muhabir: Yağmur SERTKAYA