Dışarıdan bakıldığında sessiz, içeriye girdiğinizdeyse sadece soğuk duvarların çığlığını duyarsınız. Siyah Yunus Cezaevi... Bu cezaevi, dünya üzerinde insanlık onurunun en sert sınandığı yerler arasında ilk sırada geliyor.
Siyah Yunus: “Yaşayan Ölülere” Özel Bir Cehennem
Rusya’nın Kazakistan sınırındaki Siyah Yunus Cezaevi, adını girişteki siyah yunus heykelinden alıyor. Ancak içeri giren her mahkum için bu heykel, özgürlüğe veda eden son bakış anlamına geliyor. 1745’ten bu yana faaliyet gösteren bu cehennem binası, aralarında yamyamların, seri katillerin ve teröristlerin de bulunduğu yaklaşık 700 azılı suçluya ev sahipliği yapıyor.
İçeride 900 gardiyan, mahkumların her adımını gölge gibi takip ediyor. Hücre kontrolü her 15 dakikada bir, ve mahkumlar yalnızca günde bir kez egzersiz için hücrelerinden çıkarılıyor – o da elleri başlarının üzerinde kelepçelenmiş, belden bükülmüş ve üç gardiyan eşliğinde…
Yatmak Oturmak Bile Yasak!
Mahkumlar sadece uyuma saatlerinde yatabiliyor, günün geri kalanında ayakta durmak zorundalar. Açık havayı göremiyorlar; bahçede bile hücre içindeler. Ve belki de en çarpıcısı: Bu hapishaneden hiçbir mahkum kaçamamış, hatta kaçmayı deneyen bile olmamış.
Vladimir Nikolayev: Devletin İçinden Cehennemin Kalbine
Bir zamanlar milletvekili, belediye başkanı ve mafya bağlantılı zengin bir iş adamı olan Vladimir Nikolayev, yamyamlık suçuyla Siyah Yunus’a gönderildi. Bugün ömür boyu hapis cezasını çekerken, cezaevinde bile yeni “avlar” için zaman kolladığı söyleniyor.
