FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin baş sorumlusu olan ve terör örgütünün elebaşılığını yürüten Fetullah Gülen, 20 Ekim 2024’te hayatını kaybettiği ve ABD’nin Pensilvanya eyaletinde öldüğü uzun süredir bilinmesine rağmen, Türkiye'deki resmi nüfus kayıtlarında halen "sağ" olarak yer aldığı iddiası büyük yankı uyandırdı.
İlgili makamlara ölüm bildiriminin yapılmaması, bu kayıt karmaşasının temel nedeni olarak öne çıkıyor.
Resmi Süreç Bilinçli Olarak Engellendi mi?
Yurt dışında hayatını kaybeden Türk vatandaşları için, bulundukları ülkenin yerel makamlarından alınan ölüm belgesi, Türkiye’nin dış temsilciliklerine iletildiğinde, aile kütüğüne ölüm kaydı işlenebiliyor. Ancak FETÖ elebaşının yakın çevresinin, bu resmi süreci bilinçli bir şekilde engellediği ve herhangi bir müracaatta bulunmadığı ortaya konuldu.
Bu ihmalin arkasında örgütsel strateji ve sembolik liderlik algısının sürdürülmesi olduğu düşünülüyor. FETÖ üyelerinin, Gülen’in ölümünü ilan etmekten kaçınarak örgüt içindeki çözülmeyi geciktirmeye çalıştıkları değerlendiriliyor.
Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat birimleri, bu bilgileri doğrularken, Fetullah Gülen’in ölüm kaydının yabancı resmi belgelerle doğrulanıp nüfus müdürlüklerine iletilmesi gerektiğini belirtti. Ancak şimdiye kadar, örgüt içinden veya herhangi bir yakını tarafından resmi başvuruda bulunulmadığı için, Gülen hâlâ resmi olarak hayatta görünüyor.
Bu gelişme, FETÖ’nün karanlık yapısının hâlâ organize bir biçimde faaliyet gösterdiğini ve devlet kurumlarına karşı manipülatif eylemlerle süreci geciktirmeye çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi.