Duygusal ilginin farkını ilk olarak aranızda kurulan iletişimden anlayabilirsiniz. Bu durum bazen zamansal anlamda azalma bazense konuşulan konuların daha yüzeysel olmasıyla kendini gösterebilir. Daha önce derin konular paylaştığınız partnerinizle artık daha gündelik konular konuşuyor olabilir, duygu paylaşımlarının yerini rutin yapılacak işler alabilir. Ancak bu durum elbette size karşı olan ilgisinin azaldığını göstermeyebilir. Hayatın olağan akışında doğan sorunlar, karşı tarafın bireysel mücadele ettiği sorunlar da iletişiminize etki edebilir. Bu yüzden, başkalarıyla nasıl iletişim kurduğuna da dikkat edebilirsiniz. Sizinle daha az konuşurken çevresiyle daha sıkı iletişim kuruyorsa orada bir sorun olabilir...
Bu durumu anlamanın en temel yolu, sorunun sizinle ilgili olmadığını anlamaktan geçer. Karşınızdaki kişinin hayatında neler olup bittiğini sorarak, sizlere anlatmadığı sorunlarını anlatmasını isteyebilir, duygularını paylaşma noktasında onu teşvik edebilirsiniz.
Sürekli Meşgul Olması
Elbette hayatınızdaki kişinin sizinle geçirdiği zaman dışında bir hayatı olabilir. İş yoğunluğu da buna dahildir... Ancak yine iletişim konusunda olduğu gibi partneriniz size meşgul olduğunu söyleyip ailesiyle ya da arkadaşlarıyla sizden daha sık vakit geçirmeye başlıyorsa bu durumda da size karşı ilgisinin artık eskisi kadar olmadığını düşünebilirsiniz. Bu durumla karşı karşıya kaldığınızda yine eşinize sakin bir şekilde "Birlikte zaman geçirmeyi özlüyorum" diyerek siz bir aktivite, bir plan oluşturabilirsiniz. Karşınızdaki kişi de eğer ilişkinizin yürümesini istiyorsa sizin bu çağrınıza karşılık verecektir.
Fiziksel Yakınlıkta Azalma
Çiftler arasındaki fiziksel temas bir ilişkinin temel dinamiklerinden biridir. Bu yakınlaşmada gözle görülür bir şekilde düşüş yaşandığını görüyorsanız, eskisi gibi sarılmalar ya da el tutuşmalar yoksa ilişkinizde daha derin bir şeylerin ters gittiğine işaret edebilir.
Geleceğe İlişkin Planlar Kurmakta Güçlük Çeker
Hayatınızdaki kişi sizinle uzun vadede bir birliktelik düşünüyorsa bunun temel göstergelerinden biri sizinle ilgili gelecek hayalleri kurmasıdır. Yine bu konuda sizinle eskiden daha çok gelecek hayali kuran bir kişinin artık hayat planlarına dahil olmadığınızı görüyor, daha çok bireysel hedeflerinden bahsediyorsa size karşı eskisi kadar ilgi duymuyor olabilir! Bu konuda da karşınızdaki kişiyle açık bir iletişim kurmak çok önemli. Bu noktada da uzun süreli birliktelik düşünmeyen biriyle devam etmemeniz daha doğru olacaktır.
Huzursuzluk ve Kaygı
İçgüdülerimiz, zihinlerimizden daha önce değişimleri fark eder. Bu anlamda herhangi bir iletişim kurmadan, bu durumu adlandırmadan önce hislerinizde de bir değişim gözlemleyebilirsiniz. Eskisinden daha gergin ve sinirli olabilir, daha duygusal davranabilirsiniz. Psikoloji bunu "duygusal kalıntı" olarak adlandırır. Söylenmemiş gerginliğin, karşılanmamış ihtiyaçların veya uyumsuzluğun ince bir birikimi şeklinde ifade edilir. Bu yüzden içgüdülerinize her zaman güvenebilirsiniz. Unutmayın, yanlış düşünebilirsiniz ancak yanlış hissedemezsiniz!