Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, su kaynaklarının korunmasının ve sürdürülebilir kullanımının gelecek nesiller için bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Bayraktar, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin gerekli önlemler alınmazsa 2030 yılına kadar su fakiri olabileceği uyarısında bulundu.
Dünya Su Günü’nün 2025 Teması: “Buzulların Korunması”
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde her yıl farklı bir temayla kutlanan Dünya Su Günü, bu yıl “Buzulların Korunması” temasıyla ele alınıyor. Bayraktar, suyun yeryüzündeki yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu belirterek, “Suyun gelecek nesillere zarar görmeden aktarılması hem bir gereklilik hem de gelecek nesillerin temel hakkıdır.” ifadelerini kullandı.
Tarım Sektörü Su Tüketiminde Önde
Dünyada suyun en fazla tarım sektöründe kullanıldığını hatırlatan Bayraktar, küresel nüfus artışına paralel olarak tarımsal su ihtiyacının da arttığını belirtti. Evsel ve sanayi kullanımının da su talebini artırmasıyla sektörler arasında su rekabeti yaşandığını ifade eden Bayraktar, “İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Bu nedenle su kaynaklarının tüm sektörlerde çevreyle uyumlu bir şekilde kullanılması büyük önem taşıyor.” dedi.
Türkiye’de Tarımsal Sulama ve Su Potansiyeli
Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazi miktarının 8,5 milyon hektar olduğunu belirten Bayraktar, bu alanın teknolojik gelişmelerle 10,5 milyon hektara çıkabileceğini ifade etti. Mevcut durumda 7,2 milyon hektar alanın sulamaya açıldığını, ancak sulama randımanının yüzde 52, sulama oranının ise yüzde 69 seviyesinde kaldığını kaydetti. Bayraktar, “Geriye kalan 1,3 milyon hektarın da sulamaya açılması ve sulama randımanının artırılması büyük önem taşıyor.” dedi.
Türkiye’nin yıllık 112 milyar metreküp tüketilebilir su potansiyeli bulunduğunu belirten Bayraktar, bunun 44 milyar metreküpünün tarımsal sulamada kullanıldığını, geriye kalan yüzde 23’lük kısmın ise sanayi ve içme-kullanma suyu olarak değerlendirildiğini ifade etti.
Su Fakirliği Riski ve İklim Değişikliği
Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Bayraktar, “Kişi başı su kullanım potansiyeli yıllar itibarıyla azalıyor. 2030 yılına kadar su kullanım potansiyelinin 1000 metreküpün altına düşmesi durumunda su fakiri olabiliriz.” uyarısında bulundu.
Tarım sektörünün iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini doğrudan hissettiğini belirten Bayraktar, bu durumun ürün verimini, kalitesini ve çiftçilerin kar oranlarını düşürdüğünü ifade etti.
Modern Sulama Sistemlerine Geçiş ve Teşvikler
Vahşi sulama yöntemlerinin terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Modern sulama sistemlerine geçişi teşvik etmek için çiftçilere yönelik destekler artırılmalıdır. Su tasarrufu sağlayan bu sistemler, hem çiftçilerin maliyetlerini düşürecek hem de su kaynaklarının korunmasına katkı sağlayacaktır.” dedi.
Bayraktar, Konya Ovası Projesi (KOP), Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) gibi büyük projelerin bir an önce tamamlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının hem bugün hem de gelecek nesiller için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. “Su, yaşamın temelidir. Bu nedenle su kaynaklarını korumak ve tasarruflu kullanmak hepimizin ortak sorumluluğudur.” diyerek sözlerini tamamladı.