ABD Başkanı Donal Trump, geçici ateşkes uygulayan Rusya ve Ukrayna'ya, büyük bir servet kazandıracak ticaret yapmak ve savaşmak arasında iki tercih sundu.
ABD Başkanı Trump, Rusya ve Ukrayna'nın bu hafta bir anlaşmaya varmaları durumunda, her iki ülkenin de ABD ile büyük ticaret yaparak "bir servet kazanacaklarını" ifade etti. Trump, Paskalya Bayramı dolayısıyla geçici ateşkes uygulayan taraflar arasında anlaşma sağlanmasını teşvik eden bir paylaşımda bulundu.
Trump, Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, "Umarım Rusya ve Ukrayna bu hafta bir anlaşma yapar. İkisi de sonrasında ABD ile büyük ticaret yapmaya başlayacak ve bir servet kazanacak." şeklinde ifadeler kullandı. Başkan Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e savaşmak ya da büyük kazançlar elde edebilecek ticaret yapma fırsatını değerlendirmeleri gerektiği mesajını verdi. Trump, önceki açıklamalarında, "Taraflardan birinin bu işi zorlaştırması durumunda, ateşkes görüşmelerinden vazgeçebilirim." uyarısında bulunmuştu.
Rusya, 18 Nisan’da Paskalya Bayramı nedeniyle geçici bir ateşkes ilan etmiş, Ukrayna ise ateşkesi birkaç kez ihlal ettiği iddiasıyla Rusya’yı suçlamıştı. Trump, her iki tarafın da bu dönemi bir fırsata çevirmesi gerektiğini vurguladı.
"Altını Olan Kuralları Koyar"Trump, Truth Social platformunda yaptığı bir diğer paylaşımda ise müzakerelerde başarının sırrını açıkladı. "Müzakere ve başarının altın kuralları: Altını olan kuralları koyar. Teşekkürler." diyen Trump, pazarlık gücünün, ekonomik altyapıyı ellerinde bulunduranlara ait olduğunu belirtti.
Ticaret politikalarına da değinen Trump, ABD ile ticaret yapan ülkelere uygulanan vergiler nedeniyle eleştirilen iş adamlarını hedef aldı. Eleştirilerin politik bilgi eksikliğinden kaynaklandığını söyleyen Trump, "Benim, Amerikan kapitalizminin şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost olduğumu anlamıyorlar veya farkında değiller." şeklinde bir açıklama yaptı.
Trump'ın bu açıklamaları, Rusya ve Ukrayna arasındaki krizle ilgili devam eden diplomatik süreçte, ABD'nin rolünü bir kez daha gündeme taşıdı.