Trump'tan ironik Star Wars göndermesi!
Trump'tan ironik Star Wars göndermesi!
İçeriği Görüntüle

Sovyetler Birliği döneminde çeşitli bahanelerle Kazakistan bozkırlarına sürgün edilen halkların torunları, atalarının yaşadığı acıları hâlâ kalplerinde taşıyor. 20. yüzyılın ortasında yaşanan bu zorunlu göçler, Kazakistan’ı hem bir sürgün yurdu hem de çok kültürlü bir topluma dönüştürdü.

Çeçen ve İnguş halkı, 23 Şubat 1944’te ‘devlete ihanet’ suçlamasıyla topyekûn sürgün edildi. Savaşın son yılında gerçekleşen bu toplu tehcir, çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan on binlerce insanı hedef aldı. Erkeklerin büyük kısmı cephedeyken, aileler yük trenleriyle Kazak bozkırlarına gönderildi.

Sürgün edilen Çeçen kökenli Hanifa Masiyeva, o dönemde babasının henüz 16 yaşında olduğunu ve yaşadıklarını bir ömür unutmadığını söylüyor. “Sürgün adeta ölüm yolculuğuydu. İnsanlar çetin kış koşullarına dayanamayarak yolda yaşamını yitirdi. Ama Kazak halkı sayesinde bir kısmı hayatta kalabildi,” diyor. Bugün Astana’da kurduğu “Vaynah” adlı Çeçen-İnguş topluluğuyla dil, kültür ve gelenekleri yaşatmaya devam ediyor.

1937'de sürgün edilen Koreliler de aynı kaderi paylaştı. Rusya’nın Uzak Doğu bölgesinden Orta Asya’ya sürgün edilen Kore kökenli ailelerin torunlarından Alena Tyan, dedesinin yük vagonlarında yapılan zorlu yolculukta birçok insanın hayatını kaybettiğini aktarıyor. “Korelilerin çalışkanlığı ve Kazakların misafirperverliğiyle ayakta kalabildik,” diyen Tyan, Kazakistan’daki Kore toplumunun artık dördüncü kuşağa ulaştığını ve ülkeyi ana vatanları olarak gördüklerini söylüyor.

124 Etnik Grup Tek Çatı Altında

Bugün Kazakistan, 124 farklı etnik gruba ev sahipliği yapan çok kültürlü bir ülke konumunda. Yaklaşık 20,3 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğunu Kazaklar oluştururken, Rus, Özbek, Alman, Uygur, Koreli ve Ahıska Türkü gibi birçok topluluk da bu mozaikte yer alıyor.

Sürgünlerin acı mirası, Kazakistan’da bugün barış ve çok etnikli toplumsal uyum politikalarının temelini oluşturuyor.