Bulgaristan’da kamu kaynaklarıyla faaliyet gösteren Bulgaristan Devlet Radyosu (BNR), Türklere yönelik büyük bir nefret söylemi skandalıyla gündemde. BNR'nin “Hristo Botev” adlı programında, programın yönetmeni Kin Stoyanov ile arşiv müdürü Anton Mitov arasında geçen diyalog, ülkedeki Türk toplumuna yönelik açık bir nefret söylemine dönüştü.
Canlı Yayında "Türklerden Neden Nefret Ediyorum" Diye Tartıştılar
8 Nisan’da yayımlanan programda Kin Stoyanov’un, “Türkleri neden sevmiyorum, neden nefret ediyorum?” şeklindeki ifadeleri, mikrofonlardan tüm ülkeye ulaştı. Tepki çeken bu sözler, kamuoyunda infial yaratırken, internet sitesinde programın ilgili bölümü sansürlenerek yayınlansa da yayının radyo versiyonunda söz konusu ifadeler duyuldu. Gün içinde programın ses kayıtlarından birinin yayından tamamen kaldırıldığı görüldü.
İlk Tepki Bulgaristan Başmüftülüğü'nden Geldi
Skandalın ardından ilk resmi tepki Bulgaristan Başmüftülüğü’nden geldi. Yapılan açıklamada, “Etnik nefreti teşvik eden veya belirli bir topluluğa karşı hoşgörüsüzlüğü ifade eden konuşmaların kamuya açık bir medya kuruluşunda yeri yoktur, hele ki o kurumların müdürlerinin ağzından çıkması, muhaldir, imkansızdır! Bu, kişisel bir kanaatin ifadesi değil, kurumsal olması sebebiyle kamuoyundan özür dilenmesi, nefret değil hoşgörünün öneminin anlatılması, konuşmaların tekzip edilmesi, ve mezkür kişilerin istifaları alınması gereken kurumsal bir sorumluluktur" ifadeleri kullanıldı.
HÖH: Bu Bir Dil Sürçmesi Değil!
Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Parlamento Grubu da yaptığı açıklamada, bu söylemlerin "kişisel görüş" değil, devlet kurumları aracılığıyla toplumları ayrıştıran "Bulgaristan'da demokrasi ve bir arada yaşama ruhuna karşı kurumsal bir suç" olduğunu belirtti. Açıklamada, Bulgaristan Ulusal Radyosu yönetiminin tüm etkilenen vatandaşlardan özür dilemesi gerektiği ve ilgili denetim kurumlarının – Elektronik Medya Konseyi, Ayrımcılığa Karşı Koruma Komisyonu ve Ombudsmanlık – acil soruşturma başlatması çağrısında bulunuldu.
Sorumlular istifa edecek mi?
Olayın yankıları sürerken gözler, BNR yönetimine ve Bulgar yetkililere çevrildi. Kamuoyunun merak ettiği konu ise net: Bu açık nefret söyleminin ardından herhangi bir sorumlu istifa edecek mi, yoksa olay sessizce kapatılmaya mı çalışılacak?
