MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK’nın 5-7 Mayıs 2025’te aldığı fesih ve silah bırakma kararına ilişkin yaptığı açıklamayla, Türkiye’nin 47 yıllık terörle mücadelesinde bir dönemin sona erdiğini ilan etti. “Türk vatanında barış tohumları çiçek açtı,” diyerek umut aşılayan Bahçeli, Türk-Kürt kardeşliğinin hiçbir gücün bozamayacağı bir bağ olduğunu vurguladı. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşıldığını belirten Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Abdullah Öcalan’a teşekkür ederken, silah teslim süreci ve YPG denetimi gibi adımların titizlikle yönetilmesi gerektiğini söyledi. İşte Bahçeli’nin açıklamaları…
Kanlı Sayfanın Kapanışı
Bahçeli, PKK’nın fesih kararını, “47 yıldır ihanetle yazılan kanlı sayfa bir daha açılmamak üzere kapanacak,” sözleriyle değerlendirdi. 27 Kasım 1978’de kurulan ve 15 Ağustos 1984’te ilk silahlı eylemini gerçekleştiren PKK’nın, Öcalan’ın 27 Şubat 2025 çağrısına uyarak silah bıraktığını hatırlattı. Bu tarihi gelişmenin, siyaset ve demokrasinin önünü açarak silahlı çatışmayı acı bir hatıraya dönüştüreceğini ifade etti. “Bugün kazanan barış, demokrasi ve Türk milletidir,” diyerek, zaferi millete mal etti.
Türk-Kürt Kardeşliği: Ezelden Ebede Birlik
Bahçeli, konuşmasında Türk ve Kürt halklarının bin yıllık kardeşliğine vurgu yaptı. “Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e muhabbeti, milletimizin ruhunda birleşti,” diyerek, hiçbir ayrılığın bu bağı koparamayacağını söyledi. Türkiye’nin inkâr, asimilasyon ya da soykırım gibi suçlarla anılmadığını, vatanın her bireyin namusu olduğunu belirtti. “Bu ülke hepimizindir,” mesajıyla, Malazgirt’ten bugüne uzanan ortak kaderi hatırlattı. Barışın bölge ve dünya için de umut ışığı olduğunu ekledi.
Terörsüz Türkiye’nin Zaferi
MHP’nin 22 Ekim 2024’ten beri terörsüz Türkiye hedefini savunduğunu belirten Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın riskleri doğru okuyarak bu başarıyı elde ettiğini vurguladı. “Türkiye’nin sırtındaki terör kamburu kalktı,” diyerek, bu anın hayatının en gururlu anı olduğunu samimi bir şekilde paylaştı. Ancak, sürecin tamamlanmadığını, temkinli olunması gerektiğini söyledi. “Kırlarımızda çiçekler toplanacak, dağlarımızda kardeşlik rüzgarları esecek,” diyerek barışın güzelliklerini hayal etti.
Sürecin Kritik Soruları
Bahçeli, barış sürecinin sürdürülebilir olması için kritik sorulara dikkat çekti. Silahların ne zaman, nerede, hangi şartlarda teslim edileceği, teslim sürecinin kimler tarafından denetleneceği ve YPG’ye geçişlerin nasıl önleneceği gibi konuların maşeri vicdana uygun şekilde çözülmesi gerektiğini belirtti. Suça bulaşan militanların ayrıştırılması, örgüt lider kadrosuna yönelik tedbirler ve demokrasiyi güçlendirecek reformların nasıl şekilleneceği de ele alınmalı. “Barış gerçekçi ve kalıcı olmalı,” diyerek uyarılarda bulundu.
Önyargılar ve Kavgalar Bitmeli
Bahçeli, barışın kalıcı olması için önyargıların, gereksiz kavgaların ve ideolojik takıntıların sona ermesi gerektiğini vurguladı. “Kararmış kalpler, kardeşlik fidanlarını soldurmamalı,” diyerek, uzlaşma ve hoşgörünün önemine işaret etti. Uyduruk polemiklerin ve sipariş gerginliklerin bitmesi gerektiğini savundu. Türkiye’nin hiçbir zaman bölücü politikalarla anılmadığını, Türk milletinin her ferdinin eşit olduğunu tarihi gerçeklerle destekledi.
Teşekkür ve Vefa
Bahçeli, sürecin mimarlarına teşekkür etti. Erdoğan’ın liderliğini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahramanlığını, Öcalan’ın barış çağrısını ve DEM Parti’nin katkılarını övdü. İmralı-Kandil arasındaki görüşmeleri yürüten heyetlere ve Türk-Kürt kardeşliğine sahip çıkan herkese şükran sundu. 3 Mayıs 2025’te vefat eden DEM Parti’li Sırrı Süreyya Önder’i rahmetle anarak, onun terörsüz Türkiye idealine katkısını unutmadı. Şehitleri saygıyla yad edip, gazilere uzun ömür diledi.
Yeni Yüzyılın İlk Zaferi
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “Türkiye’nin üçüncü evresi” olarak niteledi ve PKK’nın feshini yeni yüzyılın ilk büyük zaferi olarak selamladı. “Milli ülkülerimizin peşinden el ele yürüyeceğiz,” diyerek, bu başarının bölge ve dünyada hayranlık uyandıracağını söyledi. Terörün, korku ve tahribatla toplumları dönüştürmeyi amaçlayan bir insanlık suçu olduğunu hatırlatarak, bu belanın Türkiye’de son bulacağını müjdeledi.