Vatikan’da ülke yönetimi ve Katolik Kilisesi’nin başındaki tek yetkili olan Papa, hastalandığında veya görevini yerine getiremeyecek duruma geldiğinde, belirlenen kurallar çerçevesinde devletin ve kilisenin idari işleyişi kesintisiz devam eder.
Dünya genelinde yaklaşık 1,2 milyar mensubu bulunan Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri ve aynı zamanda Vatikan Devlet Başkanı olan Papa Franciscus, bir süredir solunum yolları rahatsızlıklarıyla mücadele ediyor.
- Çift taraflı zatürre teşhisi konulan Papa Franciscus, oksijen desteği almadan nefes alabiliyor.
- Vatikan yetkilileri, Papa'nın sağlık durumunda hafif bir iyileşme görüldüğünü açıkladı.
14 Şubat’ta, şiddetli bronşit nedeniyle Roma’daki Gemelli Hastanesi’ne kaldırılan ve burada çift taraflı zatürre teşhisiyle tedavi altına alınan Papa Franciscus'un sağlık durumu, bir ara karmaşık bir seyir izlese de son günlerde hafif bir iyileşme göstermeye başladı.
Vatikan tarafından yapılan günlük açıklamalarda, 88 yaşındaki Papa’nın hasta yatağında bazı metinleri okuyup çalışmalarını sürdürdüğü bilgisi paylaşılıyor.
Papa Görevini Yerine Getiremezse Ne Olur?
Papa, Katolik Kilisesi’nin ve Vatikan Devleti’nin başı olarak, kendisi gibi tam yetkili bir vekile sahip değildir. Kilise hukuku, ağır hastalık gibi durumlarda onun yerine geçici olarak kimin yönetimi devralacağına dair belirli bir mekanizma da içermemektedir.
Papa, seçildiği andan itibaren ölene kadar ya da istifa ederse görevde kalır. Mevcut kilise hukukuna göre, hayatta ve görevde olduğu sürece tek ve mutlak yetkili konumundadır.
Şu anda hastanede bulunan Papa Franciscus, Vatikan’ın yönetiminde hala tek söz sahibidir ve istifa etmediği sürece görevden alınmasını öngören herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Papa'nın hastanede olması nedeniyle, Katolik Kilisesi ve Vatikan Şehir Devleti’nin günlük idari işleyişi, Papalık Kabinesi olarak bilinen Curia tarafından yürütülmektedir.
Curia, Devlet Sekreteri (Başbakan), Genel İşler Sekreteri (İçişleri Bakanı), Devletlerle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanı) ile birlikte dini, sosyal, kültürel ve Kilise yönetimine ilişkin alanlarda 16 Dikaster (Bakanlık) ve ekonomi, adalet gibi diğer alt birimlerden oluşmaktadır.
Vatikan’daki en yüksek ikinci yetkili olan Devlet Sekreteri, Kilise işlerinde büyük bir rol üstlenirken, Papa’nın doğrudan onayı olmadan önemli doktrinsel kararlar alamaz ve atamalar gerçekleştiremez.
Curia yalnızca günlük rutin idari işlemleri yerine getirirken, Papa'ya ait büyük ve kritik kararları alma yetkisine sahip değildir. Örneğin, Papa Franciscus, hastanedeki tedavisinin dördüncü gününde, hasta yatağından imzaladığı bir kararname ile Kanada'nın Quebec bölgesindeki Baie-Comeau Piskoposluğu'nda görev yapan ve cinsel istismar suçlamasıyla karşı karşıya olan Monsenyör Jean-Pierre Blais’i görevden aldı.
Ayrıca Vatikan, Papa Franciscus’un tedavi sürecinde dahi bazı okumalar yaptığını ve çalışmalarına devam ettiğini belirtmektedir.
Papa İstifa Ederse veya Hayatını Kaybederse Süreç Nasıl İşler?
Papa, genellikle hayatının sonuna kadar bu görevde kalır. Ancak, istisnai durumlarda istifa da edebilir. Örneğin, son olarak 2013 yılında Papa 16. Benediktus, sağlık durumunu gerekçe göstererek görevinden ayrılmıştır.
Böyle bir durumda, Papa resmi olarak istifasını duyurur ve Vatikan yönetimi "Sede Vacante" yani "makamın boş olduğu" ilanını yapar. Ardından, Katolik Kilisesi’nin en üst ruhban sınıfını oluşturan kardinaller, yeni Papa’nın seçilmesi sürecine girer.
Papa’nın ölmesi durumunda da Vatikan, "Sede Vacante" ilan eder.
Papa’nın ölmeden önce Kamerlengo (Papalık Makam Vekili) olarak atadığı Kardinal, Papa’nın ölümünü resmen teyit eder ve özel dairelerini mühürleyerek cenaze törenini düzenler. Aynı zamanda, Kardinaller Meclisi Dekanı ile birlikte yeni Papa’nın seçimine yönelik hazırlıkları yürütür.
Kamerlengo, Papa hasta fakat görevdeyken herhangi bir özel yetkiye sahip değildir. Ancak Papa öldüğünde, yeni Papa seçilene kadar Vatikan’daki idari işleri sınırlı yetkilerle yönetir.
[ilgili_haberler][/ilgili_haberler]
Yeni Papa Nasıl Seçilir?
Yeni Papa’nın seçimi süreci, Konklav olarak adlandırılan özel bir toplantıyla yürütülür.
Kardinaller Meclisi Dekanı, 80 yaşını doldurmamış olan Kardinalleri Vatikan’a davet eder ve bu toplantıda yeni Papa belirlenir.
Seçim tamamlandıktan sonra, yeni Papa ilan edilir ve geleneksel olarak "Habemus Papam" (Yeni Papa’mız var) duyurusu yapılır.