Ömer Çelik, basın toplantısında, Baas katliamlarının daha çok duyurulması için en kararlı ve yüksek sesin cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldiğini belirterek, "Lazkiye'de ortaya çıkan, Suriye güvenlik güçlerine dönük saldırının Suriye'nin birliğine dönük terörist saldırıdır. En önemli şiarımız Suriye tüm Suriyelilerindir şiarıdır. Suriye'nin uydu devleti haline getirme faaliyetlerini reddediyoruz" diye konuştu.

"Saldırıların arkasındakini tespit ettik"

Konuşmasının devamında, Suriye halkının özgür ve medeni bir hayat istediğine değinen Çelik, "Uluslararası toplumun Suriye yönetiminin yanında olmalı. Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor. Suriye Suriyelilerindir derken hepsini kapsayacak şekilde tüm grupların güven içinde olduğu yapının ortaya çıkmasını söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız bu konudaki hassasiyetlerini, herkesin korunması gerektiğini, azınlıkların haklarının korunması konusunda, kadın hakları konusunda vurgu yapmıştır. Bir takım sivil kayıplar yaşandı. Bunun ülkemize dönük olarak da mezhepçi çıkış olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz. Duyunca 30 saniye içinde bu terörist saldırıyı gerçekleştiren grubu öğrenince arkasındaki odağın ne olabileceğini hemen tespit ettik. Türkiye kimin kim olduğunu yakından bilmek. Bu saldırı Esad rejiminin artığı olan, Esad rejimini diriltmek için kullanılan bir takım güçlerdir. Sosyal medyada kullanılan dil özenli olmalı. Bu bir Nusayri isyanıdır şeklinde dil kullanılması yanlıştır. Biz bütün grupların terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu gruplara kardeşlik siyaseti ile yaklaşıyoruz. Esad'ın katliamları Nusayrilere mal edilemez. DEAŞ katliamları da Sünnilere mal edilemez" dedi.

Sırrı Süreyya Önder’in doktoru konuştu!
Sırrı Süreyya Önder’in doktoru konuştu!
İçeriği Görüntüle

"Mezhepçilik bir zehirdir"

"Terörist teröristtir, bunun meşrebi, etnik kökeni ve mezhebi olmaz" diyerek konuşmasını sürdüren Çelik, "Norveç'te katliamcı olunca buna Hristiyan terörist demiyoruz ama sizler tutup İslam terörist diyorsunuz. Herhangi bir şekilde İslam ile terörün yan yana gelmemesi gerekir. Mazluma sahip çıkmak için onun etnik kökenine, dinine bakmayız. Mazlum mazlumdur, kim olursa olsun sahip çıkılmalı; zalim de zalimdir, kim olursa olsun karşı çıkılmalıdır. Bu dil bölgede çirkin projeler peşinde koşanların dilidir. Bunun kimler tarafından üretildiğini, siyasi dolaşıma nasıl sokulduğunu iyi biliyoruz. Gerek ülkemizdeki vatandaşların, gerek bölgedeki kişilerin mezhep aidiyetleri önemlidir. Bunların hepsi saygıdeğerdir ama siyasal mezhepçilik bir zehirdir. İnsanların arasına dini duvarlar örmektedir. Siyasal mezhepçi dil ile siyasi olayları okuyanlar yanlış yapmakta. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendini tanımlarken mezhebi bir dil kullanılmasının ne kadar yanlış olduğunu ifade etmiştik. Şimdi burada muhalefet tarafından partimize ve cumhur ittifakına dönük eleştiriler yapılıyor. Sivil kayıplarla ilgili Bir insani hassasiyet vurgulanıyor. Bu yaklaşımlar yanlıştır. Sünni ya da Alevi, hiçbir sivilin hedef alınmasını meşru görmeyiz, kabul etmeyiz. Bölge siyasetimizin esasını kardeşlik siyaseti oluşturur. Aramıza siyasal mezhepçilik duvarlarının örülmeye çalışıldığını görüyoruz. Suriye yönetiminin terörle mücadele ederken güvenlik güçlerini siviller konusunda daha hassas davranmaya dönük uyarısı kıymetlidir. Asimetrik grupların, bir takım abartılı eylemler sergileyerek sivillere zarar verenlerin cezalandırılacağına inanıyoruz. Suriye yönetimi ve cumhurbaşkanları yaptıklarının terörle mücadele olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir. Muhalefetten cumhurbaşkanımıza ve partimize dönük bazı suçlamaların Suriye'de olup biteni anlamakta ne kadar uzak olduklarını görüyoruz" açıklamalarında bulundu.

Muhabir: Sevde NAMALAN