İsrail ordusuna ait askeri araçların, Lübnan'ın güneyindeki Yarun, Marun er-Ras, Blida, Meys el-Cebel, Hula, Merkeba, El-Adiset, Kefr Kila ve El-Vizani bölgelerinden ayrıldığı bildirildi.
İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde, sınır hattı boyunca beş noktada varlığını sürdürmeye devam ettiği aktarıldı.
Lübnan ordusunun, İsrail’in çekildiği bölgelere giriş yaptığı ve bölge halkının evlerini kontrol etmek amacıyla bu alanlara yöneldiği ifade edildi.
Lübnan’ın güneyindeki beldelerde, İsrail’in gece saatlerinde başlattığı çekilme sürecinin ardından Lübnan ordusunun yol açma ve patlamamış mühimmat temizleme çalışmaları yürüttüğü belirtildi.
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) birliklerinin de söz konusu beldelerde devriye gezdiği ve askeri noktalar kurduğu bildirildi.
Belediyeler tarafından yapılan açıklamalarda, bölge halkına güvenlikleri açısından sabırlı olmaları ve Lübnan ordusunun çalışmalarını tamamlamadan İsrail’in çekildiği beldelere girmemeleri yönünde çağrı yapıldı.
Lübnan basını ve sosyal medyada yer alan görüntülerde, bazı beldelerin girişinde uzun süredir bekleyen halkın, Lübnan ordusunun ardından yaşadıkları yerlere döndüğü gözlemlendi.
Paylaşılan görüntülerde, İsrail’in çekildiği bölgelerde büyük bir yıkımın meydana geldiği dikkat çekti.
İsrail ordusunun çekilmeyi reddettiği beş stratejik noktanın karşısında İsrail yerleşimleri bulunduğu kaydedildi.
Lübnan Ordusunun Konuşlandığı Bölgeler Açıklandı
Lübnan ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in çekilmesinin ardından konuşlanılan alanlara dair bilgiler paylaşıldı.
Ülkenin güney sınırının doğusunda Abbasiye, Mecidiye ve Kefr Kila; orta kesimde Adise, Merkebe, Hula, Meys el-Cebel, Blida ve Mahaybib bölgelerine Lübnan askerlerinin konuşlandığı ifade edildi.
Bunun yanı sıra, Marun er-Ras ve Yarun’un geri kalan kesimlerinde de Lübnan ordusunun kontrol sağladığı belirtildi.
Açıklamada, Lübnan ordusunun, Ateşkesi Denetleme Komitesi ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde Litani Nehri'nin güneyinde de konuşlandığı kaydedildi.
Ordu personelinin, bölgede patlamamış mühimmatları ve şüpheli cisimleri tespit ederek mühendislik çalışmaları yürüttüğü, halkın can ve mal güvenliği için yetkililerin talimatlarına uyması gerektiği vurgulandı.
Lübnan Hükümetinden Açıklama
Lübnan Enformasyon Bakanı Paul Markus, Baabda Sarayı’nda düzenlenen toplantıda hükümet programına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Markus, “Bakanlar bildirisi, hükümetin Lübnan topraklarının tamamını kurtarma konusundaki kararlılığını ve devletin silahı tekeline alarak gücünü genişletme gerekliliğini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
Lübnan hükümetinin BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına bağlı olduğunu dile getiren Markus, ülkenin bölgedeki çatışmalarda tarafsız kalacağını belirtti.
Ayrıca hükümetin, Suriye ile ciddi bir diyalog kurmayı planladığını vurgulayan Markus, “Lübnan, kardeş ülkelere yönelik saldırıların gerçekleştirildiği bir platform olarak kullanılmayacaktır.” dedi.
İsrail'in Belirli Bölgelerde Kalacağı Belirtilmişti
İsrail ordusunun çekilmesi için belirlenen sürenin bugün dolmasına rağmen, İsrail askerlerinin Lübnan'ın güneyinde bazı stratejik bölgelerde varlığını sürdüreceği ifade edilmişti.
ABD yönetiminin, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada kalmasına izin verdiği, İsrail ordusunun özellikle Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbune Tepesi'nde varlığını koruyacağı belirtilmişti.
[ilgili_haberler][/ilgili_haberler]
İsrail'in Çekilme Süreci Uzatılmıştı
Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024’te varılan ateşkes anlaşması gereği, İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan’ın güneyindeki işgal noktalarından çekilmesi öngörülüyordu.
Ancak İsrail, Lübnan ordusunun bölgede tam kontrolü sağlayamadığını ileri sürerek, çekilme sürecini 18 Şubat’a kadar uzatmıştı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ateşkesin sağlanmasının ardından İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılarda 79 kişi hayatını kaybetti, 267 kişi yaralandı.
İsrail ordusunun saldırıları ve işgali nedeniyle Lübnan-İsrail sınırındaki beldelerde yaşayan binlerce kişi yerinden edildi.
İsrail’in hava saldırıları düzenlediği ve işgal ettiği bölgelerde, tarım arazilerinin zarar gördüğü, çok sayıda sivil yapının da yıkıldığı bildirildi.