Bezalel Smotrich, İsrail’in aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi’nin lideri ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun koalisyon hükümetinin kilit isimlerinden biridir. Gazze Şeridi’ne yönelik politikaları, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırılar ve ardından başlayan savaşla daha da sertleşmiştir. Smotrich, bu süreçte Gazze’nin yeniden işgal edilmesi, 2005’te kaldırılan Yahudi yerleşimlerinin geri getirilmesi ve Filistinlilerin bölgeden “gönüllü göç” yoluyla çıkarılması gibi radikal önerilerle sıkça gündeme gelmiştir.
Smotrich'in yaptığı bir röportajda ve sosyal medya platformu X’teki paylaşımlarında net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Smotrich, “Gazze Şeridi’nin tamamen işgal edilmesi” gerektiğini savunmuş ve “işgal” kelimesinin kullanılmasından çekinilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında bile İsrail ordusunun Gazze’den çekilmeyeceğini ifade etmiştir. İsrail, ateşkes anlaşmalarına ve rehine takas müzakerelerine karşı dahi uzlaşılmaz olduğunu ve katliamcı politikalarına devam edeceğini belirtmektedir.
Smotrich, rehinelerin geri getirilmesinin “en önemli hedef olmadığını” belirtmiş ve Hamas’ın varlığının sona erdirilmesinin öncelikli olduğunu vurgulamıştır. Açıklama, özellikle rehine aileleri ve İsrail kamuoyunun bir kısmı tarafından sert eleştirilere yol açmıştır.
Ateşkes Yapılırsa İstifa Edeceğini Açıkladı
Smotrich’in söylemleri, İsrail içinde de kutuplaşmayı artırmıştır. Aşırı sağcı koalisyon ortakları, onun Hamas’ı yok etme ve Gazze’yi işgal etme hedeflerini desteklerken, muhalefet ve rehine aileleri bu tutumu sorumsuzca bulmaktadır. Smotrich, ateşkes anlaşmasının uygulanmaması durumunda istifa edeceğini belirtmiş, bu da Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı artırmıştır.
Öte yandan, Smotrich’in ordunun Gazze’de uzun süre kalacağını savunan açıklamaları, askeri yönetim maliyetleri konusunda tartışmalara yol açmıştır. İsrail güvenlik birimleri, bu maliyetin yıllık 6,8 milyar dolar olabileceğini belirtirken, Smotrich bu rakamı reddetmiş ve ordunun ekonomiyle değil güvenlikle ilgilenmesi gerektiğini söylemiştir.