Ülkemiz afetler kuşağında yer almaktadır. Türkiye'nin üzerine kurulduğu Anadolu coğrafyası, tarih boyunca afetlere maruz kalmıştır. Büyük afetler yaşayan Anadolu kavimleri, bereketli toprakları nedeniyle coğrafyasını terk etmemiştir.

Türklerin 1071 yılında Anadolu'daki kesin egemenliğini ilan ettiği günden bu yana yaşanan afetler, Türk tarihine etki etmiştir. Yakın dönemde, 6 Şubat depremleri, Gölcük depremi, Düzce, Van, Bingöl ve İzmir depremi gibi büyük felaketler yaşayan ülkemiz için başka afet riskleri de söz konusudur. En önemli afet risklerinden biri, fazla konuşulmasa da heyelandır.

Heyelan Nedir?

Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

Heyelan, ülkemizin toprak varlığını tehdit eden bir afettir. Kayalardan, döküntü örtülerinden, topraktan oluşmuş kütlelerden, çekim etkisi altında kalmış toprak minerallerinden itibaren yok etmeye başlayan bir yapıya sahiptir. Heyelanlar yeryüzünde çok sık meydana gelen bir kütle hareketidir. Anadolu, heyelana en çok maruz kalan coğrafyaların başında gelmektedir.

Heyelanlar, aşınmada büyük rol oynamaktadır. Ayrıca topraklarda yaşanan büyük kopuşlar, topografyada derin izler bırakmaktadır.

14657878 700X400

Heyelan Nerelerde Yaygın?

Heyelan, başta İç Batı Karadeniz bölgesi olmak üzere tüm Karadeniz'de yaygındır. Başlıca heyelan riski taşıyan illerimiz sırasıyla Gümüşhane, Bayburt, Trabzon ve Erzurum'dur. Gümüşhane'nin hemen hemen bütün ilçelerinde yoğun heyelan kopuşları yaşanmaktadır.

Heyelana maruz kalan topraklar, bölgedeki sınırlı sayıdaki verimli tarım arazilerini yok etmekte ve geçiş yollarını kapatmaktadır. Gümüşhane ve Bayburt başta olmak üzere heyelan yüzünden pek çok il ve ilçenin yolları belirli dönemlerde kısmi olarak kapanmaktadır. Bu da kentlerin ekonomisini derinden etkilemektedir.

İzmit Körfezinde umutlandıran tespit
İzmit Körfezinde umutlandıran tespit
İçeriği Görüntüle

Yoğun yağış alan bölgelerin başlıca sorunu olan heyelan, bir kentin kurulduğu topografyayı değiştirecek kadar büyük bir tehdittir. Heyelan ve sel riski yüzünden Artvin'in Yusufeli ilçesi yeniden imar edilmiştir. Ancak günümüzde heyelana karşı yürütülen çalışmalar yetersizdir.

Heyelanın Sebepleri

Heyelanın doğal ve doğal olmayan sebepleri vardır. Heyelanın doğal sebepleri genel olarak şunlardır: kar ve yağmur sularının erimesi, yeraltı suyunun tahliye edilmemesi ve yükselmesi, kırıklarda hidrostatik basıncın artması, bitki örtüsü kaybı, toprağa uygun ekin ekilmemesi, kökü sorunlu ağaçlar ekilmesi, depremlerin neden olduğu zemin sarsıntısı.

Heyelanın doğal olmayan sebepleri ise daha büyük bir sorundur. Doğal olmayan sebepler sırasıyla şu şekildedir: dinamit ve patlamalar, ormansızlaşma, kaçak yapı ve imar, inşaatlar, hafriyat, lojistik ve taşımacılıktaki eksiklikler.

Heyelanın Oluşturduğu Riskler

Heyelan, ülkemizin toprak varlığını kaybetmesine yol açacak bir sorundur. Heyelan vuran bölgelerde yerleşim yeri problemleri, tarımsal ürün sıkıntıları, iş ve istihdam sorunları yaşanmaktadır. Heyelanın yoğun olarak vurduğu bölgelerden büyük kentlere göç gerçekleşmektedir. Bu durum ülke ekonomisini zorlamakta, heyelan tehdidiyle yaşayan kentlerin niteliğine zarar vermektedir. Heyelanın en büyük riski, kaybedilen toprakların bir daha geri gelmemesidir.

Heyelana Karşı Alınacak Önlemler

Heyelan riskini azaltmak için alınacak çeşitli önlemler mevcuttur. Öncelikle arazilerin risk analizi yapılmalıdır. Heyelan oluşabilecek alanlar tespit edilmeli ve setler yapılmalıdır. Heyelan riski yüksek bölgelerde heyelana uygun istinat duvarları inşa edilmelidir. Ayrıca heyelanlı topraklarda biriken sular tahliye edilmeli ve suların korunması için altyapı çalışmaları yürütülmelidir.

Heyelanla ilgili teknik önlemlerin dışında kullanılacak en etkili yol ise ağaç ekimidir. Toprağa sıkıca sarılan, coğrafyayla uyumlu, kökü kuvvetli ağaçlar ekmek heyelan riskini azaltacak ve yok edecektir. Ağaçlandırma çalışmaları yapılmayan bölgelerde teknik yatırımların yapılması beyhude bir çaba olacaktır.

Muhabir: Halil Yiğit Gök