Son yılların yükselen trendi “İyi yaş alma” ya da “Sağlıklı yaşlanma” konuları denilince akla sağlıklı beslenme ve egzersiz gelse de kaliteli uyku tam da bu ikilinin ortasında yer alıyor.
zgeçilmez olduğunu belirterek “Uyku; bağışıklık, beyin ve sinir sistemleri dâhil bütün vücut için hayati bir ihtiyaçtır. Amerikan Psikiyatri Birliği verilerine göre toplumun üçte birinde uykusuzluk (İnsomnia) belirtileri görülüyor, yüzde 6 ila 10’luk kesimde ise ‘uykusuzluk’ tanısı alacak derecede şiddetli belirtiler mevcut. Tedavi edilmeyen uyku bozuklukları; işte başarısızlık, trafik kazaları, kalp sorunları, mide-bağırsak problemleri, obezite, depresyon gibi pek çok probleme yol açabilir” dedi.
Uyku hastalıklarının tanısında polisomnografiye (uyku testi) sıkça başvurulduğunu aktaran Aydın “Bu testle beyin dalgaları, solunum, kas aktiviteleri, oksijen düzeyi ve göz hareketleri izlenir. Uyku apnesi varsa, multidisipliner yaklaşımla değerlendirilmelidir. Tedavide aile desteği çok önemli” şeklinde konuştu.
Psikiyatrist Uzm. Dr. Pelin Taş ise “Depresyon, anksiyete, bağımlılık ve duygu durumu bozukluklarında uyku problemleri yaygındır. Tedavide sadece ilaç ve terapi değil, uyku hijyeninin de düzeltilmesi gerekir” dedi.
