Hayat sahnesinde dans eden bir yıldızdı o… Adı Tanyeli'ydi, dansıyla sadece bedenini değil, ruhunu da sahneye taşırdı. Her kıvrımında acı, her hareketinde mücadele gizliydi. Çocukluk yıllarında ailesinin dağılmasıyla Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyümek zorunda kaldı. Zor günlerin izini dansın zarafetiyle silmeye çalıştı.
Genç yaşında Avustralya'ya taşınarak kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştı. Ama Tanyeli'nin asıl sahnesi hep Türkiye oldu. Oryantal dansın büyüleyici figürleriyle sahneleri fethetti; ışıklar altında alkışlarla taçlandı.
Fakat bu kez karşısında dans edemeyeceği bir rakip vardı: Pankreas kanseri... O, hastalığına karşı da dans eder gibi cesurca mücadele etti. Acısını sakladı, gözlerinde hep umut taşıdı. Neşesiyle çevresindekilere moral verirken, içinde fırtınalar kopuyordu.
Tam 2,5 yıl... Kimi zaman ağır ilaçlarla, kimi zaman sevdiklerinin desteğiyle direnmeye çalıştı. Fakat o güçlü yüreği, bu savaşı daha fazla sürdüremedi. Tanyeli, 54 yaşında sahneden sonsuzluğa doğru ağır adımlarla süzüldü.
Onun vedası, dans ettiği sahneleri hüzne boğdu. Ama sahneden eksilen bedeni, hatıralarda ışık gibi parlamaya devam edecek. Tanyeli artık yıldızlar arasında, yine dans ediyor…
