Teknoloji

Google Haritalar beynimizi sessizce ele mi geçiriyor?

Milyarlarca insanın kullandığı Google Haritalar, sadece bir navigasyon uygulaması mı yoksa küresel algıları şekillendiren bir beyin yıkama aracına mı dönüşüyor?

Her ay bir milyardan fazla kullanıcıya ulaşan Google Haritalar, artık sadece yol tarif eden bir uygulama değil. O, adım adım beynimize sızan ve zamanla düşünme biçimimizi şekillendiren sessiz bir güç haline geliyor olabilir mi?

Basit gibi görünen harita güncellemeleri, aslında çok daha derin bir müdahaleyi temsil ediyor. Örneğin, yüzyıllardır “Meksika Körfezi” olarak bilinen bölgenin adının "Amerika Körfezi" olarak değiştirilmesi... Veya "Mount Denali"nin tekrar "Mount McKinley" adını alması... Bu değişiklikler birer teknik güncelleme değil; doğrudan politik müdahaleler. Dahası, bu güncellemelerle ilgili eleştiriler, Google tarafından sistematik biçimde siliniyor. Yani ifade özgürlüğü de artık Google Haritalar’ın haritasında yer almıyor.

Bilim insanları bu süreci "genişletilmiş biliş" kavramıyla açıklıyor. Yani dijital araçlar yalnızca bilgiyi sunmakla kalmıyor, düşünce sistemimizin bir uzantısı haline geliyor. Harita artık sadece yön bulmamıza değil, gerçekliğimizi tanımlamamıza da rehberlik ediyor.

Bu dijital yönlendirme, zamanla insanların hafızasını, yön algısını ve tarih bilgisini biçimlendirmeye başlıyor. 40-50 yıl sonra “Meksika Körfezi” ifadesi yalnızca eski kitaplarda ve tarih belgelerinde kalacak. Yeni nesiller içinse bu coğrafya hep "Amerika Körfezi" olacak. Tıpkı bir zamanlar tarih kitaplarını kazananların yazdığı gibi, artık dijital haritaları da küresel teknoloji devleri yazıyor.

Peki ya bu sadece başlangıçsa? Haritalar, yönler, yer adları... Hepsi yeniden yazılıyor. Ve biz, fark etmeden bu yeni gerçekliğe teslim oluyoruz.