Fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısında olduklarını belirten Şimşek, "Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz. İç veya dış şoklar ortaya çıktığında portföy yatırımları azalabiliyor. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, diğer ülkeler için de söz konusu." dedi.
Ekonomi yönetimi, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı Bilgilendirme ve İstişare ile bu yılın ikinci Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, küresel ekonomide yaşanan son gelişmelerin kalıcı etkilerini analiz etmek için henüz erken olduğunu aktardı.
Söz konusu gelişmelerin enflasyon açısından olumlu ve olumsuz etkilerini olduğunu belirten Şimşek, "Net etkiye baktığımızda enflasyonun tahmin patikası içinde kalmasını öngörüyoruz. Enflasyon beklentilerinde geçici bir bozulma oldu, bu bir risk faktörü. Ancak finansal koşulların sıkılaşması talep kaynaklı enflasyona olumlu etki sağlayacak. En önemlisi, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında çok ciddi gerileme yaşandı. Eğer fiyatlar bu seviyelerde kalırsa bu durumun dezenflasyonist etkisi olacak." diye konuştu.
Türk Lirasında Sınırlı Değer Kaybı!
Türk lirasında sınırlı bir değer kaybı yaşandığını, talep koşullarının çok güçlü olmaması sebebiyle kur geçişgenliğinin zayıf olmasını beklediklerini aktaran Şimşek, "Bütün etkileri değerlendirdiğimizde enflasyonun Merkez Bankasının tahmin aralığında gerçekleşme ihtimali son derece yüksek. Cari denge açısından net etkinin olumlu olabileceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaşanan ticaret savaşlarının küresel büyümeyi özellikle de Avrupa Birliği'ni olumsuz etkileme riskinin bulunduğunu aktararak, ihracat üzerindeki olumsuz etkilerin yaşanacağına işaret etti.
Bütçede Mesajımız Net!
Bütçeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütçe mesajımız net, harcama disiplini devam edecek. Geçen sene onaylanan bütçeye oranla güçlü bir harcama disiplini tesis ettik. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan bütçe 100 liraysa yılı 96,7 lira harcamayla kapattık. Bu sene de harcamalarda disiplin çok güçlü şekilde devam edecek. Bütçe gelirleri ekonomik aktiviteden etkileniyor. Dolayısıyla eğer sıkı finansal koşullar büyümede daha ılımlı bir seyre sebep olursa, gelir tarafında bir miktar aşağı yönlü riskler oluşabilir. Ancak Türkiye'nin brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 25 civarında. Burada bütçe disipliniyle amacımız negatif mali etki yoluyla dezenflasyon sürecine destek vermektir. Sıkı finansal koşullar bütçede harcama kaynaklı değil gelir kaynaklı sınırlı bir olumsuz etki oluşturabileceği için program açısından önemli bir endişe kaynağı olmayacaktır."
"Daha Az Etkilenecek Ülkelerdeniz"
Şimşek, "Fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısındayız, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz. İç veya dış şoklar ortaya çıktığında portföy yatırımları azalabiliyor. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, diğer ülkeler için de söz konusu. Bu program portföy yatırımlarına dayalı değil. Türkiye açık bir piyasa ekonomisi, liberal bir sermaye hesabına sahip. Bu çerçevede para giriş ve çıkışları olabilir. Portföy yatırımlarındaki kısmi azalma geçicidir, küresel dalgalanmalar yatıştığında biz güçlü hikayesi olan nadir ülkelerdeniz." dedi.
ü