Deniz Gezmiş Kimdir?

Devrimci kimliği, mücadeleci ruhu ve genç yaşta idam edilmesiyle sembolleşen Gezmiş, özellikle sol hareketler ve gençlik arasında ikonik bir figür olarak anılır.

27 Şubat 1947'de Ankara'da doğan ve öğretmen bir baba olan Cemil Gezmiş ve Mukaddes Gezmiş’in üç oğlundan ikincisiydi. Ailesi, eğitimci bir çevreye sahipti ve çocuklarına özgür düşünceyi aşılamıştı. Lise öğrenimini İstanbul’da Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladı. Ardından 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Ancak siyasi faaliyetleri nedeniyle üniversite öğrenimini tamamlayamadı.

Deniz Gezmiş'in İdeolojisi

Deniz Gezmiş, lise yıllarından itibaren sosyalist fikirlerle tanıştı ve öğrenci hareketlerine katılmaya başladı. 1960’ların Türkiye’sinde, özellikle ABD karşıtlığı, anti-emperyalizm ve sosyal adalet talepleri etrafında şekillenen sol hareketlerin içinde aktif rol aldı.

  • 1966: Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye oldu ve partinin gençlik kollarında çalıştı.

  • 1968: İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci hareketlerinin liderlerinden biri haline geldi. Üniversite işgalleri, boykotlar ve protesto yürüyüşlerinde ön saflarda yer aldı. Bu dönemde “Tam Bağımsız Türkiye” sloganı, onun ve arkadaşlarının temel mücadele mottosu oldu.

  • Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB): Gezmiş, Devrimci Öğrenci Birliği’nin kurulmasında önemli bir rol oynadı ve öğrenci gençliğin örgütlenmesine öncülük etti.

  • 1969: Filistin’e giderek El Fetih kamplarında gerilla eğitimi aldı. Bu deneyim, onun devrimci mücadele anlayışını daha da radikalleştirdi.

  • Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO): 1970 yılında, Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla yolları ayrılsa da, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan gibi yoldaşlarıyla birlikte THKO’yu kurdu. THKO, silahlı mücadele yoluyla sosyalist devrimi hedefliyordu.

Deniz Gezmiş Neden İdam Edildi?

Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 1971 yılında çeşitli eylemlere imza attı. Bunlar arasında banka soygunları, ABD askerlerine yönelik eylemler ve devlet otoritesine karşı silahlı mücadele yer alıyordu. Bu dönemde, 12 Mart 1971 askeri muhtırası sonrası sıkıyönetim ilan edildi ve devrimci hareketler sert bir şekilde bastırılmaya çalışıldı.

Gezmiş, 16 Mart 1971’de Sivas’ın Gemerek ilçesinde güvenlik güçleriyle girdiği çatışma sonrası yaralı olarak yakalandı.

Ankara’da görülen THKO davasında, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs” suçlamasıyla idama mahkûm edildi.

5Aec3A8B6963C

Deniz Gezmiş Kaç Yaşında İdam Edildi?

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam cezalarının infazı için Ulucanlar Cezaevi’nde 6 Mayıs 1972 tarihinde asıldı. İdam edilirken son sözleri, “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Kahrolsun emperyalizm!” oldu. Gezmiş, idam edildiğinde 25 yaşındaydı.

Deniz Gezmiş'in İdamına Onay Veren Kimdir?

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 1972’deki idam kararları, TBMM’de oylandığında siyasi liderler farklı tutumlar sergiledi:

  • İsmet İnönü (Ret): CHP lideri, insani ve siyasi gerekçelerle idamlara karşı çıktı.

  • Bülent Ecevit (Ret): CHP’li Ecevit, idamların kutuplaşmayı artıracağını savunarak “ret” oyu verdi.

  • Süleyman Demirel (Kabul): AP lideri, devlet otoritesini koruma adına idamları destekledi.

  • Alparslan Türkeş (Kabul): MHP lideri, “komünist tehdit” gerekçesiyle idamlara “kabul” dedi.

  • Necmettin Erbakan (Katılmadı): MSP lideri, oylamaya katılmayarak tarafsız kaldı.

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, idamları onayladı. 6 Mayıs 1972’de Gezmiş ve arkadaşları Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi.

Deniz Gezmiş Sözleri

AK Parti Milletvekili Dursun Ataş kaza geçirdi
AK Parti Milletvekili Dursun Ataş kaza geçirdi
İçeriği Görüntüle

1. Ve nerede birileri özgür olmak için mücadele ediyorsa, onların gözüne bak anne, beni göreceksin…

2. Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!

3. “Gençlik sadece devrime karşı sorumludur. Partilere karşı değil.”

4. Vatan onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır.

5. “Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.”