Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı vergilerin ardından artış gösteren küresel gerginliğe ilişkin 'Son bir haftada ticaret savaşları yeni boyuta ulaştı, büyük küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırganın yaklaştığını söylemek abartılı olmayacaktır.' dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan net mesaj!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan net mesaj!
İçeriği Görüntüle

Erdoğan CHP ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik olarak ise 'Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor. 50'den bu yana sandıkta yoksunuz ve o günden bu yana darbelerden medet umuyorsunuz. CHP demek cunta demektir.' dedi. Erdoğan son olarak ise yarın DEM Parti heyetini kabul edeceğini açıkladı.

Erdoğan, CHP'de yaşanan tartışmaların ve İBB soruşturmalarının üzerini kapatmak için Özgür Özel'in gündem yaratma çabasında olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

"Muhalefetin ekonomiye zarar verme girişimlerini boşa çıkardık. Kifayetsiz muhterislerin boykot çağrısına milletimiz prim vermedi. Gezi'de 'tüketmeyin' çağrısı nasıl çapulcuların elinde patladıysa CHP'nin çağrısına da millet itibar etmedi. Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot yedi. Türkiye ekonomisini batıracağını zannedenler avcunu yalayıp kös kös oturdu. Muhalefetin tüm kumpas ve tahriklerine rağmen Türkiye'yi büyütüyor, hedeflerine yaklaştırıyoruz. 19 Mart'tan çok farklı oyun oynanıyor. Hisseli Harikalar kumpanyası izliyoruz. Oyununun kurucusu, oyuncuları, perdeyi açan kapatan CHP. Bilinmeyen tek bir şey vardı, bu orta oyunu kavuğunun kimse olduğuydu. Kurultayları ile kavuk Özgür Özel'e geçmiş oldu. 20 gündür oynanan oyundan anlayamadığımız sahne ışıklarının sahneye değil bize doğrultulması. Oyunu oynayan, sahneleyen, İstanbul'da Escobar düzeni kuran, paylaşım kavgası veren onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren onlar ama üste çıkmaya çalışanlar da onlar. Üzerimize çamur sıçratmaya çalışanlar da yine onlar. Siz bizi üzerine far tutulunca donup kalan tavşan mı zannettiniz. Kusura bakmayın, kendi iç tartışmalarınızın bedelini ne bize ne millete ödetemezsiniz. Kavuk tartışmanız bizi ilgilendirmez." "Şimdi çıkmışlar şu gözaltına alındı şu tutuklandı. Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanızdan, kibriniz, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzenine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiziniz .Geçleri sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz." Tarih boyunca hep bunu yaptınız. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini omuzlarına basıp onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını yükseldiniz. Utanmadan sıkılmadan çıkıp hep başkalarını suçladınız. Kurtla avlayıp sonra da utanmadan timsah gözyaşları döktünüz. Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz, Meclis'te oylamadan kaçan siz değil misiniz? Bunlardan sonra utanmanız gerekirken Deniz Gezmiş'i kullanan siz değil misiniz. Nazım Hikmet'e bakın, Sabahattin Ali'ye bakın, aynısını orada da görürsünüz. Şimdi gençleri kışkırtıp polise saldırtıyor sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan etmenize izin vermeyiz. Millet bu tiyatroyu izlemiyor. Kendiniz çalıyor kendiniz oynuyorsunuz.

Güvendiğiniz Dağlara Çoktan Karlar Yağdı

Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı. Medet umduğunuz batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya kapalı ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse sizi umursamıyor, yalanlarınıza kanmıyor. Çok büyük çaresizlik içindeler. 3 haftada tüm itibarlarını kaybettiler. Batılı efendilerinden de destek göremedi. Boykot çağrıları döndü CHP'nin kendisini vurdu. Şimdi bize sataşarak partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce iftira atıyorlar. Ne diyor Özgür Bey, "CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle tanıştırdı" diyor. Lütuf buyurdunuz... Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor. CHP ikinci başkanları malum İsmet İnönü. Koltuğu 88 yaşındayken Ecevit karşısında kaybedince bıraktı. 1950'de Türkiye'de ilk şeffaf seçimde CHP iktidardan uzaklaştırıldı ve o günden bugüne kadar iktidara gelemedi. CHP Genel Başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum. Kirli geçmişi ile yüzleşmelerini öneriyorum. 50'den bu yana sandıkta yoksunuz ve o günden bu yana darbelerden medet umuyorsunuz. CHP demek cunta demektir. CHP bu ülkede darbeciliğin de kitabını yazmıştır. O hakaret ettikleri bağımsız yargı olmasaydı CHP kendi içinden çıkan cunta yönetiminin esiri olacaktı. Yatın kalkın yargıya dua edin ki kendi içinizden çıkan cuntadan sizi onlar kurtardı.

Muhabir: Sevde NAMALAN