Gümrük Tarifeleri Krizi Büyüyor
Trump yönetimi, Çin’den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergisini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkardığını duyurdu. Başkan Trump, bu kararı, Çin’in ABD’ye giren fentanil ticaretini durdurmadaki başarısızlığı nedeniyle aldığını belirtti. ABD yönetimi, Çin ile ticari anlaşmazlıkların çözülmemesi durumunda tarifelerin daha da artırılabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Trump, 1 Şubat’ta Çin’den gelen ithalata yüzde 10 ek gümrük vergisi getiren kararnameyi imzalamıştı. 4 Şubat’ta yürürlüğe giren bu tarife, Trump’ın 27 Şubat’ta yaptığı açıklamayla 4 Mart itibarıyla ek vergilerle daha da yükseleceğini duyurmasıyla konu daha da derinleşmişti. Son olarak yüzde 20’ye çıkarılan tarifeler, iki ülke arasındaki ticaret gerilimini daha da tırmandırdı.
Pekin: "Sorunun Çözümü Diyalogtur"
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Washington’un gümrük tarifesi kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "Eğer ABD gerçekten fentanil sorununu çözmek istiyorsa, en doğru yol Çin ile diyalog kurmak ve işbirliği yapmaktır" dedi. Ancak Cien, ABD’nin sorunu müzakere yoluyla çözmek yerine, doğrudan ekonomik baskıya yönelmesini sert bir dille eleştirdi.
Çin’in Washington Büyükelçiliği ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Eğer ABD’nin amacı savaş açmaksa, ister ticaret savaşı, ister gümrük savaşı, ister başka bir savaş türü olsun, biz sonuna kadar savaşmaya hazırız” ifadelerine yer verdi.
Çin Savunma Bütçesini Artırıyor
Bu gelişmelerin gölgesinde Çin, savunma bütçesini yüzde 7,2 artıracağını duyurdu. Pekin yönetimi, Ulusal Halk Kongresi’nin yıllık toplantısında sunduğu bütçe planında askeri harcamalarını 245 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini açıkladı.
Uzmanlar, bu artışın Çin’in Asya-Pasifik’teki askeri gücünü pekiştirmeyi ve bölgedeki toprak iddialarını güçlendirmeyi amaçladığını değerlendiriyor. Çin, dünyanın en büyük donanmasına sahip ülke konumunda bulunurken, askeri harcamalar bakımından ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor.
Trump yönetiminin gümrük tarifelerini artırma hamlesi ve Çin’in savunma bütçesindeki genişleme, iki ülke arasındaki gerilimin yalnızca ticaret alanıyla sınırlı kalmayacağını, jeopolitik rekabetin de daha da sertleşebileceğini gösteriyor.