Leavitt, "Fransa şu anda Almanca konuşmamasını tamamen Amerika Birleşik Devletleri’ne borçlu" ifadelerini kullanarak, Glucksmann’ın iddialarının haksız olduğunu belirtti.

Glucksmann, Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği konuşmada, ABD’nin küresel politikalarını eleştirerek; [alinti_metin]"Bize Özgürlük Heykeli’ni geri verin. Zalimlerin yanında yer almayı seçen Amerikalılara, bilimsel özgürlük talep eden araştırmacıları işten çıkaran Amerikalılara"[/alinti_metin] şeklinde sert sözler sarf etmişti. Fransız siyasetçi, heykelin Fransa’ya bir armağan olarak verildiğini, ancak günümüzde ABD’nin uyguladığı politikaların bu armağanın değerini yıprattığını iddia ediyordu.

Fransa, 1884 yılında iki ülke arasındaki ittifakı simgelemek amacıyla ABD’ye Özgürlük Heykeli’ni hediye etmiş; heykelin inşası 1886’da tamamlanarak New York limanında açılışı yapılmış ve o günden bu yana Amerikan özgürlüğünün simgesi haline gelmiştir.

Yeni Dönem Başlıyor: Asya'da Seyahat Artık Daha Kolay
Yeni Dönem Başlıyor: Asya'da Seyahat Artık Daha Kolay
İçeriği Görüntüle

"Düşük Seviye Siyasetçi"

Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Glucksmann’ın iddialarını “düşük seviyedeki siyasetçiye” yönelik bir konuşma olarak nitelendirdi. Leavitt, [alinti_metin]"O ismi açıklanmayan, düşük seviyedeki Fransız siyasetçiye tavsiyem, Fransa’nın şu anda Almanca konuşmamasını tamamen ABD'ye borçlu olduğunu hatırlamasıdır. Bu yüzden büyük ülkemize minnettar olmalılar"[/alinti_metin] dedi. Böylelikle, Leavitt, Fransa’nın kültürel ve dilsel çeşitliliğinin oluşmasında ABD’nin önemli bir rol oynadığını savundu.

Günümüzde uluslararası ilişkilerde adeta sembol niteliğinde olan Özgürlük Heykeli, yalnızca bir hediye olarak değil; aynı zamanda değerler, özgürlük ve demokrasi tartışmalarının merkezinde yer alıyor. Glucksmann’ın heykelin geri verilmesini talep eden çıkışı ise, ABD’nin son dönem politikalarına yönelik memnuniyetsizliğin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Muhabir: Zehra ALİGÜL