Baharın gelmesiyle birlikte polen alerjisi olan vatandaşlar, alerjik reaksiyonları daha hafif atlatabilmek için araştırmalara başladı. Doç. Dr. Ceren Türkcan, alerjiye karşı ilaç kullanmak yerine doğal çözümlerden yararlanmayı önerdi. Türkcan, yoğurtta bulunan probiyotik bakterilerin alerjiyi neredeyse tamamen ortadan kaldırabileceğini açıkladı.
Havaların ısınmasıyla doğa canlanırken, polen alerjisi de birçok insan için kabusa dönüşüyor. Bahar ve yaz aylarını hapşırık, burun akıntısı ve nefes darlığı gibi alerjik reaksiyonlarla geçirenler için Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Türkcan'dan doğal bir çözüm önerisi geldi. Türkcan, yoğurtta bulunan probiyotik bakterilerin, sadece sindirim sistemine değil, solunum yollarına da fayda sağladığını belirtiyor.
Alerji İlaçlarına Alternatif Doğal Yöntemler
Ağaçların polenlerini havaya saçmasıyla birlikte birçok kişinin alerjik semptomlar gösterdiğini ifade eden Doç. Dr. Türkcan, alerji ilaçlarının yan etkilerine dikkat çekerek doğal yöntemlere yönelmenin önemini vurguluyor.
"Probiyotik bakteriler, alerjiye karşı koruyucu metabolitler üreterek alerjik reaksiyonları hafifletebilir veya ortadan kaldırabilir. Yoğurt gibi gıdalarda bulunan bu bakteriler, cilt ve solunum yollarında koruyucu bir bariyer oluşturarak alerjenlere maruziyeti azaltır. Böylece, alerji ilaçlarının yan etkilerinden kaçınarak doğal yollarla rahatlama sağlanabilir."
Türkcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim şöyle bir iddiamız var açıkçası; ilk on beş dakika içerisinde belirgin bir şekilde etkiyi hissediyorsunuz. Bir saat içerisinde de alerjik reaksiyonların etkisi yüzde 80 - 90 dolaylarında azalıyor. Flora dengeleyici sprey şu an çevrim içi platformlardan temin edebilirler. Ama bunların haricinde birlikte çalıştığımız kulak burun boğaz uzmanlarımız, pediatri uzmanlarımız ya da dermatologlarımız mevcut. Onlardan da temin edebilirler. Onun haricinde bu flora dengeleyici spreyin yoğun başarısından dolayı yurt dışından da teklifler aldık ve ihracat süreçlerini başlatıyoruz. Bunun içinden KOSGEB’den bir teşvik aldık. Aldığımız bu teşvikle birlikte hem üretim süreçlerimizin ölçeğini büyütüyoruz hem de laboratuvarda daha küçük ölçekte yaptığımız üretimler büyük ölçeklere taşınıyor. Böylece daha çok insana ulaşabilme fırsatını yakalamış oluyoruz."ü