Siyaset

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar: AK Parti MKYK'da ne konuşuldu?

AK Parti MYKK toplantısı sonrası, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulunuyor.

AK Parti MYKK toplantısı sona erdi.

Toplantı sonrası kameraların önüne geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulunuyor.  Çelik açıklamalarında öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Katolik Dünyasına Baş Sağlığı Diliyoruz

"ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararından sonra ortaya koyduğu sağ duyulu irade Papa'nın dengeli mesajlarının örneğiydi. Yine son mesajı Gazze ile ilgili oldu. Papa'nın son mesajı, 'Gazze'de silahlar bırakılsın' idi, bu derece hakkaniyetli mesajlardı. Bir kez daha Katolik dünyasına baş sağlığı diliyoruz."

Sırrı Süreyya Önder Ehil Ellerde

"Sırrı Süreyya Önder, değerli dostumuz, arkadaşımız, uzun yıllardır tanıştığımız olan hem sanatçı hem de siyasetçi. Onun tabi bu geçirdiği rahatsızlıktan dolayı son derece üzgünüz. Doktor arkadaşlarımız, alanının en iyisi olan doktor arkadaşlarımız rahatsızlığıyla ilgili müdahaleyi yaptılar. Arkasından da tedavi süreci en büyük bir hassasiyetle yürütülüyor. Biz Sırrı Bey ile uzun zamandır tanışırız. Çeşitli vesilelerle çeşitli konularda derinlemesine sohbetlerimiz olmuştur. Felsefe konusunda, sanat konusunda, siyaset konusunda uzun yıllardır sohbetlerimizin olduğu bir arkadaşımız. Tabi onun rahatsızlığı aslında dokunduğu insanların, dokunduğu çevrelerin bir şekilde mağdur olmuş insanlara dokunmasının. Türkiye'de toplumsal birliğimizin, birliğimizin güçlenmesi, kardeşliğin güçlenmesi bakımından yapmaya çalıştıklarının herkesin hafızasında parça parça nasıl yer ettiğini ve bunun nasıl takdir edildiğini gösterdi. Hastaneye gelenler, hastaneyi ziyaret edenler de zaten bu çoğunluğu, bu Türkiye'nin farklı kesimlerinden ortaya koyulan, ona olan bu sahiplenmeyi hem insan olarak, hem sanatçı olarak, hem siyasetçi olarak gösterdiler. Kendisine, arkadaşımıza, dostumuza acil şifalar diliyoruz."

Terörsüz Türkiye Sürecinin Sembol İsimlerinden Birisi

"Kem sözü söyleyenleri kendileriyle baş başa bırakmak lazım. Bu rahatsızlığında da görüldü ki, hemen hemen toplumun bütün kesimleri, esasında bu Terörsüz Türkiye sürecinin de sembol isimlerinden biri olduğu için, bu sürecin başarıya ulaşması için büyük bir gayret ve avucu içerisinde. Kuşkusuz Türkiye'de bu meselelerin tarihine vakıfız ve çok uzun zamandır yapılan tartışmaları biliyoruz.

Geçmişte bazı uygulamalar sebebiyle, Kürt vatandaşlarımız üzerindeki red, inkar ve asimilasyon politikalarını hükümetlerimiz döneminde büyük demokratik reformlara imza atarak biz kaldırdık ve bütün bunun üzerindeki vesayetin kalkması için de çok riskli zamanlarda, çok karanlık zamanlarda tehditlere, siyasi suikast tehditlerine rağmen bu yol Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüdü.

Geçmişte de önemli adımlar atıldı. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade ve tarihi çağrıyla birlikte yepyeni bir sayfa açılmış durumda. Özellikle de dünyanın içinden geçtiği kaos ortamı göz önüne alındığında, önümüzde toplumsal birliğimizi derinleştirmenin, demokrasimizin ölçeğini büyütmenin ve bölgenizdeki halklarla, yakın komşularımızdaki farklı halklarla daha çok dayanışma içerisinde olmanın ne kadar kıymetli olduğu herkes tarafından görülüyor."

Etrafımızda Kan Dökmek İsteyen, Kaos Çıkarmak İsteyen Çok Sayıda Odak Var

"Etrafımızı daha çok kana bulamak isteyen, daha çok kaos çıkarmak isteyen, daha çok bölgede fitne siyaseti yoluyla kendi çıkarlarını garanti altına almak için bölge halklarına dönük olarak ayırt etmeksizin, herkesin başına bir takım felaket senaryoları getirmek isteyen çok sayıda odağın faaliyet halinde olduğunu görüyoruz.

Bütün bu odaklar karşısında Türkiye, bölge halklarına dönük olarak da Türkmenler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler, Aleviler, Nusayirler, Ezidiler hangisi olursa olsun bütün halklara dönük olarak da, bütün etnik gruplara, bütün mezhep gruplarına dönük olarak da bu kardeşlik yaklaşımını ortaya koymak için özellikle Sünni, Şii üzerinden bölgede Türk, Kürt, Türkmen ve Araplar arasında fitne çıkarmaya çalışan değişik odakların faaliyetlerini çok yakinen görüyoruz."

Türkiye'nin Artık Bu Sayfayı Kapatması ve Terör Meselesinden Kurtulmuş Olarak İlerlemesi Gerektiğinin En Açık İfadesidir

"Devletimiz ve siyasi tecrübemiz bütün bu müktesebata sahiptir. Şimdiye kadar bu geçtiğimiz zamanlar içerisinde defalarca bunlarla mücadele ettik. Bölge halklarının başına felaket getirmeye çalışanlara karşı bu dirayetli duruşu gösterdik. Tabii ki terörsüz Türkiye hedefi öncelikle vatandaşlarımız arasında, vatandaşlarımızın faydasını alacak, geleceğimizin terör yoluyla esir alınmasına karşı, geleceğimiz üzerinde bir takım ipotekler oluşturulmasına karşı Türkiye'nin artık bu sayfayı kapatması gerektiğinin ve önüne o terör meselesinde kurtulmuş olarak ilerlemesi gerektiğinin en açık ifadesidir. Ve bu şekilde bakacağız bu meseleye.

Nihayetinde farklı etnik grupları arasında, ülkemizdeki farklı mezhep grupları arasında, farklılıklar üzerinden değil, kaderdaşlık üzerinden, aynı kaderi paylaşmamız üzerinden, aynı tarihi paylaşmamız üzerinden, tarihdaşlık üzerinden, aynı vatanı paylaşmamız ve vatandaşlık üzerinden ve aynı ortak geleceği paylaşma iradesiyle birlik ve dirlik içerisinde demokrasimizin ölçeğini büyütmek, dış politikadaki etkimizi büyütmek ve Türkiye'yi her alanda, kültürel alandan, savunma alanına kadar her alanda bağışıklık sistemini daha da güçlendirmiş hale getirmek için bu iradeyi bu şekilde sürdürmeye devam edeceğiz."

Türkiye Tablonun Merkezinde Yer Alıyor

"İnşallah yakın zamanda bir takım gelişmelerle birlikte terörsüz Türkiye sürecinin doğru hedeflere, doğru zamanlarda hem ülkemizin yararını olacak şekilde, hem vatandaşlarımızın ortak gelecek idealliğine katkı sağlayacak şekilde, hem de barışına katkı sağlayacak şekilde hayata geçeceğini hep beraber göreceğiz.

Tabi etrafımıza baktığımızda kuzeyde dördüncü yılına giren kuzeyimizde Rusya-Ukrayna savaşı, güneyimizde Esad rejiminin devrilmesinden sonra Suriye halkının devrimine sahip çıkarak istikrarı ve müreffeh bir geleceği kurma konusundaki iradesi ama bununla ilgili olarak yaşadığı zorluklar ve yine Suriye'nin içinde, işte Lübnan'da, Suriye'nin içinde, diğer alanlarda İsrail'in Netanyahu hükümetinin yaptığı operasyonların ortaya çıkardığı istikrarsızlaştırıcı tablo ve tabi tüm insanlık için ağır bir trajedi olan Gazze'deki soykırımın narası her gün daha da ağırlaşarak devam ediyor olması, en son başkan Trump'ın getirdiği yeni gümrük tarifleriyle birlikte dünyadaki güç dengesinin ve bilinen ittifakların sarsılmaya ve değişmeye başladığının net bir şekilde görülmesi, bütün tanımların yeniden ele alınacağı, bütün güç dengelerinin yeniden ele alınacağı, hem tanımların hem güç dengelerinin hem ittifakların hem de önümüzdeki döneme dönük stratejik perspektiflerin yeniden tanımlanacağı, yeniden şekilleneceği bir döneme girdiğimizi gösteriyor.

Bu çerçevede de Türkiye bütün bu tablonun tabi ki merkezinde yer almaktadır ve Türkiye bütün bu tablonun merkezinde yer alırken en büyük gücü, en büyük gücü vatandaşlarımızın birliği ve dirliğidir, demokrasimizin gücüdür, cumhuriyetimizin gücüdür ve şimdiye kadar bölge halklarıyla barış temelinde kurduğumuz ilişkidir."

Dünyada Yeni Düzen Arayışı Devam Ederken...

"Dünyada yeni düzen arayışı devam ederken hepiniz takip ediyorsunuz, geçmişten birçok çerçeve, birçok tarihi dönem çağrılarak bugün anlamlandırılmaya ve geleceğe dönük olarak bir takım tahminler ve perspektifler oluşturulmaya çalışılıyor. Yani çok sık bir şekilde artık yeniden duyuyoruz bildiğimiz şeyleri. Örneğin 1814 Viyana Kongresi'ni çok sık duymaya başladık. 1945 Malta Konferansı'nı çok sık duymaya başladık. Bunları analiz ederek gelecek perspektifi çıkarmaya çalışan siyasetçilerin, analizlerin, analistlerin değerlendirmelerini çok sık duyuyoruz.

Burada güç dengesi nasıl şekillenecek ve tabi Türkiye söz konusu olduğunda da önümüzdeki dönemde Türkiye ne yapacak diye çok yoğun tartışmalar var. Burada tabi Türkiye'nin zihninin berrak olduğunu, Türkiye'nin devlet ajandasının ve devlet aklının berrak bir şekilde çalıştığını, kendi gündemine hakim olduğunu, kendi ajandasına hakim olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Bu terörsüz Türkiye'nin, tabi ki Türkiye'nin terörden kurtulmasıyla ilgili olarak Türkiye'nin demokratik ölçeğinin büyümesi, Türkiye'deki siyasetin ölçeğinin büyümesi açısından, Türkiye'de siyasetin yeni ufuklara ulaşması açısından da önemli bir tarafı var. Kuşkusuz devletimizin niteliklerinden, cumhuriyetimizden, demokrasimizden bir taviz söz konusu olmaksızın, devletimizin nitelikleri ve milletimizin tanımı konusunda herhangi bir tartışma, müzakere, pazarlık, haller süreci söz konusu olmaksızın, ortak gelecek idealini, ortak vatan idealini, ortak değerler idealini daha da güçlendirecek şekilde bütün bu süreçler önümüzdeki dönemde yürütülecek.

Bunun dışarıya yansımasına baktığımızda da, bak söylediğim güç dengesinin yeniden şekillendiği bir ortamda herkes bölge halklarına yeni felaketler üretirken, bir tek Türkiye'nin bölge halkları arasında daha çok dayanışma, daha çok birliktelik, daha çok dirlik, daha çok birlik, ortak refah üretme konusundaki iradesinin pozitif olarak ayrıştığını ve bunun herkes tarafından takdir edildiğini görüyoruz. O sebeple Türkiye'nin bu müstakil, bu sürekli doğru okuyan çeşitli gruplaşmaların arkasına körü körüne takılmayan iradesi sayesinde önümüzdeki dönemde dünya güç sistemi nasıl şekillenecek sorusu hemen arkasından Türkiye önümüzdeki dönemde ne yapacak sorusuyla bağlantılı olarak sorulmaktadır. Kuşkusuz Türkiye'nin buradaki kapasitesi, devlet aklıyla, sabırla bütün bu meseleleri iyi bir şekilde değerlendirerek ama gerektiğinde hızlı ve etkili adımlar atarak sonuçlara ulaşacaktır."

Narkokapan Operasyonu Hayata Geçirildi

"Evet arkadaşlar, vatandaşlarımızın karşılaştığımızda, konuştuğumuzda, kendileriyle temas ettiğimizde çeşitli yerlerden en çok üzerinde durduğu konulardan bir tanesi, özellikle bu zehir tacirlerine çocuklarımızı, gençlerimizi uyuşturucuya bulaştırmaya çalışanlara karşı etkili tedbirlerin sürdürülmesi gerektiği şeklindedir.

En son biliyorsunuz çok büyük bir operasyon gerçekleşti, İçişleri Bakanlığımız Narkokapan adlı bir operasyonu hayata geçirdi. Burada yedi yüze yakın uyuşturucu taciri gözaltına alındı. Burada tabii yüksek kapasiteli teknik takip ve tabii İHA'ların da kullanıldığı bir çerçevede çocuklarımıza dönük olarak kötülük üretmeye çalışan bu zehir tacilerine karşı etkili bir operasyonla imza atılmış oldu. İçişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımızın koordinasyonu burada bu zehir tacirlerinin toplum gündeminden çıkarılması konusunda etkili sonuçlar üretti ve üretmeye devam ediyor. Emeği geçen herkese buradan teşekkür ediyoruz. Vatandaşlarımızın bize dönük bu çerçevedeki uyarlarını her zaman aklımızda tuttuğumuzu ve bu meseleyi en yakın şekilde takip etmeye devam edeceğimizi ifade ediyoruz. Bugün sizlerle paylaşacaklarım bunlar arkadaşlar."

Önemli Olan Anne ve Bebeğin Sağlığının Korunmasıdır

"Değerli arkadaşlar, bu normal doğum konusuyla ilgili olarak burada düşünülen şey tabi ki annenin ve çocuğun, bebeğin sağlığını düşünme ve bu çerçevede bir yaklaşım geliştirme konusundadır. Yoksa bazılarının iddia ettiği gibi kadınlara dönük bir dayatma ya da kadınlarla doğum ilişkisine dönük olarak bir dışarıdan müdahale veya bir dayatma gibisinden değerlendirilmesi doğru değil. Nihayetinde hekimlerin değerlendireceği bir konu, burada bu çok uzun zamandır tartışılan, dünyada da tartışılan bir konu. Buradaki temel yaklaşım hem annenin sağlığını düşünerek hem bebeğin sağlığını düşünerek gereksiz, lüzumlu olmayan cerrahi müdahalelerin olmaması gerektiği konusunda bir hassasiyet geliştirmekle ilgilidir. Yoksa kadınlarımıza dönük bir dayatma ya da onların tercihlerine dönük bir müdahale gibi algılanması, bunun bazı siyasiler tarafından böyle sunulmaya çalışılması doğru değil.

Yani biz burada bütün annelere, bütün anne adaylarına en yüksek hassasiyetle bir kere daha saygılarımızı iletiyoruz. Bu konuda herhangi bir yanlış değerlendirilme olmamasında çok büyük bir hassasiyetle arzu ederiz. Biz kadınların herhangi bir şekilde bir tercihine ya da hayat tarzlarına bir dayatma ya da bir müdahale gibi algılanmasını da arzu etmeyiz. Burada birçok yerde de duyuyoruz, gerekli olmayan zamanlarda indikasyon üretecek şekilde bir takım tıbbi müdahaleler yapılıyor. Aslında bu tıbbi de olmuyor, gayri tıbbi bir müdahale olmuş oluyor. Tabi ki annenin sağlığı söz konusuysa, bebeğin sağlığı söz konusuysa doktor kararıyla bu işlemlere uygun yol her zaman mümkündür. Tabi ki bunların yapılması söz konusu olacaktır.

Burada önemli olan annenin ve bebeğin sağlığının korunmasıdır. Onun dışında ise gereksiz cerrahi müdahale olmasın, gereksiz bir şekilde başka sonuçlar doğuracak bir şey olmasın diye, bu normal doğum konusunda farkındalık üretmek ve hassasiyet üretmek için bu cümleler kuruluyor ve bu yaklaşımlar üretiliyor, bu kampanyalar yapılıyor. Burada bizim için esas olan tabi ki annenin ve bebeğin sağlığının korunması ve hiçbir vatandaşımıza dönük olarak gerekli olmayan bir cerrahi işlemin söz konusu olmamasıdır."

Ayrıntılar geliyor...